Page 32 - Mimaroba Ortaokulu Dergisi
P. 32
Özge Su Acar: AH-
BAP nedir? Hangi
amaçla kurdunuz ve
neler yapıyorsunuz?
Özge Su Acar: Merhaba, okulumuzda bu yıl çıkaracağımız Bize biraz anlatır
dergimizde yer alacak bu söyleşiyi benimle yaptığınız için mısınız?
çok teşekkür ederim. Ben sizi tanıyorum ama dergimiz için Haluk Levent: Ahbap
de kendinizden bahseder misiniz? Haluk Levent kimdir? bir yardımlaşma
Haluk Levent: Adana’da dokuz çocuklu bir ailenin sekizinci derneğidir. Ama
çocuğu olarak dünyaya geldim. Müziği, hayatı, insanları, yardıma muhtaç
hayvanları seven ve onlara duyarlı olan birisiyim. kişiler ile yardım
etmek isteyenleri bir
Özge Su Acar: Müzik serüveniniz nasıl başladı? Rock müzik- araya getiren bir
le nasıl tanıştınız, bu müziği yapmaya nasıl karar verdiniz? yardımlaşma derneği
Haluk Levent: Müzik serüvenim aile içinde başladı. Ağabe- de diyebiliriz. Ben
yim, ablam, kardeşim herkes ya gitar çalıyor ya da şarkı söy- yıllarca Türkiye’nin birçok yerinde birçok kişiye yardım ettim
lüyordu. Rock müzik ile tanışmam ise o zamanlar Cem Kara- fakat yardıma muhtaç olduğunu söyleyen kişilerin doğru
calar, Moğollar, Fikret Kızıloklar, Üç Hürel vb. sanatçı ve söylediklerinden emin olamadım. Şimdi ise “AHBAP gönüllü-
gruplarını dinlemekle başladı. Bu müziğin içerisinde aşk, sev- leri” sayesinde yardıma muhtaç olan insanları araştırıp inceli-
gi olduğu için ve bu müzik hayatı sorguladığı için ve yanlışla- yor ve gerçekten çaresiz olduğunu tespit ettiklerimize yar-
ra karşı durduğu için bu müziği yapmaya karar verdim. dımda bulunuyoruz.
Özge Su Acar: Bizler şarkılarınızı severek dinliyoruz ama Özge Su Acar: Toplamda kaç albüm yaptınız? En son albü-
bunlar arasında sizin çok sevdiğiniz, sizde özel bir yeri olan münüzün uzun bir aradan sonra sizi sevenlerle buluşturma-
bir şarkınız var mı? sının bir nedeni var mı?
Haluk Levent: Benim için birçok şarkının yeri ayrıdır. Özellik- Haluk Levent: Yaklaşık on yedi albüm yaptım. Son albümü
le ‘’Bazı Günler’’ ve ‘’Tam Bana Göre ‘’ şarkıları bu günlerde çıkarmamın sebebi ise uzun bir süre şarkı yayınlamamıştım
favorim olan parçalardır. ve dinleyicilerimizin karşısına tek bir single ile çıkmak istedim
ve tam da beni anlatan şarkıları bir albümde toplamaya ka-
Özge Su Acar: Elfida şarkısı herkes tarafından sevilen bir rar verdim.
şarkınız. Bildiğimiz kadarıyla bir yaşanmışlıktan hareketle
yazılmış. Bu şarkının hikâyesini bizimle de paylaşır mısınız? Özge Su Acar: Son olarak müzikle uğraşan, bu alanda ken-
Haluk Levent: Beyzanur çok küçük bir çocuktu ve hastalığı dini geliştirmek isteyen arkadaşlarıma tavsiyeleriniz neler-
nedeniyle küçüklük dönemini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde dir?
yatarak geçiriyordu. Babası ve annesi çok güzel ve duygusal Haluk Levent: Müzik dinlesinler, çok okusunlar, çok çalışsın-
insanlar. Babası ile bir gün bir konserimde karşılaştık ve bana lar ve duygularının peşinden koşsunlar.
durumu anlattı. Ben de Beyza'nın yanına gitmeye başladım.
Ona şarkılar çalıyordum. Durumu ile ilgili "Ne yapabiliriz?" Özge Su Acar: Bizi kırmayıp sorularımızı cevaplandırdığınız
diye düşündük. O dönemde de Ahbap gibi birkaç arkadaştan için teşekkür ederim.
oluşan grubumuz vardı onlarla bir şeyler yapmaya başladık. Haluk Levent: Ben de derginiz aracılığıyla sizlere başarılar
Evine gittim, hastaneye gittim. Hatta hemşireler ona iyi bak- diliyorum, herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum.
sın diye hemşireler gecesinde de sahneye çıktım. Beyza çok
kırılgan bir çocuktu. Zaten şarkının sözlerinde var. "Kim bilir Özge Su ACAR
kaç yüzyıldır sarılmamış kolların." diye. Anne ve babası de- 7/H
vamlı nöbetteydi. "Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu."
cümlesi orada onun gözlerini anlatıyor. Gerçekten sisli gözleri
vardı ve hep böyle umuda dair bakardı, birçok şeyi hissedi-
yordu. Bu şarkıyı yazmadan önce doktoru ile görüştüğümüz-
de doktoru bana "Bu kızımızı gözden çıkartmamız gerekiyor."
dedi. İşte “gözden çıkarmak” ifadesi "Elfida" demek. Sevgili
Emrah Aydoğdu ile beraber oturduk bu şarkıyı yazdık. Bu
şarkıyı benden dinliyordu ama şarkıda adı geçen kişinin ken-
disi olduğunu bilmiyordu. "Elfida, beni terk etme sakın!" di-
yordum ama "Beni fark etme sakın!" şekline dönüştürdüm.
Çünkü "Beni terk etme sakın!" desem adı geçen kişinin kendi-
si olduğunu anlayabilirdi. Sonra maalesef kızımızı kaybettik.
Şimdi aynı ismi taşıyan bir kızları var ailenin. Bu durum sevin-
dirici.