Page 59 - 88.BÜLTEN
P. 59

Sürgünde bir Türk Boyu


 Ahıska  de yaşamakta olan Ahıska Türkleri,   mesafede bulunmaktadır. Posof     yan Ahıska ve çevresinde nüfus da
                                              Ahıska, Türkiye sınırına 15 km.
          On farklı ülkede dağınık bir şekil-
                                                                                  Bugün sakinleri orada yaşama-
        aslında, yüzyıllarca günümüzde
                                            Çayının iki yakasında yer alan
                                                                                seyrek, hatta ıssız hâldedir. 1944
        Gürcistan’ın sınırları içinde kalan ve
                                            şehir, karayolu ile Tiflis, Batum ve
                                                                                sürgünüyle boşaltılan köylere, zorla
        Edirne Anlaşması’na dek Osmanlı
                                            Türkiye’ye bağlıdır. Ayrıca batıda
                                                                                veya zaruretle gelenler dışında
                                            uzanan bir demiryolu, Ahıska’yı
        tısındaki Mesheti-Cavahetya böl-
                                                                                tır. Bölgeye iskân edilmek istenen
 TÜRKLERI  toprağı olan Gürcistan’ın güneyba-  Türk sınırının çok yakınına kadar   nüfus hareketlenmesi olmamış-
        gesinde yaşamış, Türkçe konuşan,
                                            doğudan Tiflis’e bağlar. Ahıska top-
                                                                                Gürcüler gelmediği gibi, kasabalara
        Hanefi-Sünnî inancına sahip bir
                                            raklarının en önemli akarsuyu, Kür
                                                                                da sadece Ermeniler yerleşmiştir.
        halktır. Edirne Anlaşması’ndan son-
        ra Osmanlı toprağı olmaktan çıkan   ırmağıdır. Batıdan gelip Ahıska’ya   Buralarda resmî kişilerden başka
                                            ulaşmadan birleşen Posof ve Adi-
                                                                                Gürcü varlığından söz edilemez.
        bölge, 1918’de tekrar Osmanlı sınır-  gön çayları, şehrin doğusunda Kür   1828’de 50.000 olan şehir nü-
 “…Demir yolu yapılana kadar hiçbir   larına dâhil olmuşsa da 1921 yılında  ırmağına karışır ve Hazar Denizi’ne   fusu, 1887’de 13.265’e düşmüş-
 şeyden haberimiz yoktu. Sonrasında   yapılan Moskova ve Kars anlaşma-  doğru akarlar. Yer yer düzlükler   tür. Günümüzde yaklaşık nüfusu
        larıyla Türkiye’nin doğu sınırının
                                            görülmekle beraber dalgalı bir
 asker getirdiler. Bizi bir köyden diğerine   kesinleşmesi sonucunda Gürcistan   yapıya sahip olan Ahıska toprakları,   24.700‘dir.
                                                                                  Bugün Dünya Ahıska Türkleri
 bırakmadılar. Bir köye misafir gitmişse   Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin   sulak ve tarıma elverişlidir. Posof’ta   Birliği’nin verilerine göre dünyada
        toprağı olmuştur.
                                            olduğu gibi buralarda da yaylacılık
 o köyde kaldı. Bizi 3 ay bırakmadılar.   Ahıska şehri, Türkiye’nin kuzey-  geleneği vardı. Ormanlık tepelerin   458 bin 680 Ahıska Türkü 10 farklı
                                                                                ülkede yaşıyor.
 Ahıska şehri,   Bilmiyorduk ki bizi süreceklerini...”  doğusunda, Ardahan ilimizle sınır   aralarındaki yüksek ve bol otlu vadi-  Hafızalarından silinmesi çok güç
        teşkil eden, Gürcistan toprakları
                                            lerde hayvancılık yapılırdı.
                                              Çam ormanlarıyla kaplı dağlar
 Türkiye’nin  “Tren soğuk, kirliydi, üstü açıktı. Yüzlerce   içinde yer alan, çok eski bir Türklük   arasındaki dar vadide kurulmuş   olan o korkunç günlerle, bir sür-
                                                                                gün toplumu olarak tanımlıyorlar
        yurdunun merkezidir.
          Abastuban, Adigön, Aspinza, Ahıl-
 kuzeydoğusunda,   insan vardı. Açlıktan ölmememiz için   kelek, Azgur ve Hırtız gibi kasabaları   olan kaplıcalı Abastuban, görülme-  kendilerini.
                                                                                  Ahıskalılar, bugünlerde her
                                            ye değer tabiî güzelliklere sahiptir.
 istasyonlarda sadece bir kova çorba
 Ardahan ilimizle   veriyorlardı. Herkes kapabildiği kaseyle   ve bu kasabalara bağlı 200 kadar   Ahıska yakınındaki linyit yatakları   dönemden daha fazla yardıma ve
        köyü vardır.
                                            da işletilmektedir.
                                                                                desteğe ihtiyaçları var.
 sınır teşkil eden,   biraz içebiliyordu. Ural Dağları çok
 Gürcistan toprakları   soğuktu. Ölenler oldu. Soğuktan
 yaralananlar oldu. Ölenleri trenin içinden
 içinde yer alan,   fırlatıyorlardı. Halamın kaynanası, bir
 çok eski bir   komşumuz öldü.”
 Türklük yurdunun   “… Çok eziyet çektik. Soğuk kış, soğuk
 merkezidir.  tırlar, tahtadan demirden yapılmış
 hayvan taşınan tırlar, ortada küçük bir
 soba yakarlardı, çabuk soğurdu üşürdük.
 Hastalanan, kırılan çok oldu. Yolda tırları

 durdururlardı, ölenleri çıkarın derlerdi,
 karın içine gömer giderdik…”


 “Kardeş kardeşten ayrıldı, hepimizi başka
 köylere yolladılar. Aç da kaldık, susuz da
 kaldık.”


 O kadar çok hikaye var ki…

 Ahıska Türklerinin acı dolu
 sürgün hikayeleri.



 56                                                                                                               57
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64