Page 27 - end
P. 27

AYAĞA KALK

                  Hayat , dü ü lerden selam çakar bize.

          Tam olarak dipteyim dediğimiz zamanlarda ke  mize sunulmu  muazzam bir
          özgürlüğümüz vardır. Yalnızlık: lanetlenmi  kelime. Kendini bir türlü ifade edememi  ,
          tıpkı kutsal gibi ; her okuyanın farklı yorumlayıp ,tek payda da bir türlü bulu amadığı ,
          bulu amadıkça hırçınla tığı bir kuytu yalnızlık. Ba ınızda kurtların beklediği zannet-
          tiğiniz, dibinde bulunduğunuz; fakat dibi karanlık olduğundan bir türlü  “Nerdeyim?”
          sorusunu yanıtlayamadığınız , yanıtlayamadığımız.

          Oysa bir sakin olup , derin nefes almak gerek. Bakın diptesiniz, daha ötesi yok ! Daha
          dü emezsiniz ve daha fazla canınız yanamaz. Kaybetme korkusu yok , yara alma korkusu
          yok , canım yanar mı sorusu yok. Canım bana kalsa yeter algısı var çünkü.  ükredin , hala
          canınız siz de.
            Tam o noktada , bir karar vermemiz lazım . Çırpınacak mıyım? nefeslenecek miyim?
           ayet , çırpınırsanız yakınlardan birleri geçiyordur ve el uzatır belki size. Fakat belki de
          kimse yoktur ve siz çırpındıkça üstünüze daha çok toprak dü ürüyorsunuzdur. Bunu
          göze alın. Eğer nefeslenecekseniz sabretmeyi öğreneceksiniz. Önce sabırlı olacaksınız ,
          sonra inançlı. Toprak atanlar olacak üstünüze, o toprağın altında kalmayıp , basamak

          yapacaksınız kendinize. Bileneceksiniz. Güzel günleri dü ünüp hevesleneceksiniz.
           İ te hayat tam burada ba lar dü ü lerde, kararlarda , kuytulardan çıkınca, seçtiğimiz
          yollarda.
           Bazen dü eceksiniz , dizleriniz kanayacak. Bazen karanlıkta yürüyeceksiniz, ödünüz
          kopacak. Belki birileri yolunuza çiçekler dö emi tir belki de birileri cam kırıkları serp-
          mi tir.Bilemeyiz.Ama dik olacaksınız. Nasıl her mutluluğunuzda dudaklarınızın arasından
          di lerinizi gösteriyorsanız , her mutsuzluğunuzda o di lerinizi dudaklarınıza geçirmeyi
          bileceksiniz. Çünkü her insan kurtlar sofrasındaki kuzu olur bir dönem. Yeter ki siz o
          masadan canınızı vermeden kalkın.
          Ne zaman sağ salim kalkarsanız o zaman anlayacaksınız. Her  ey sizindir. Gökyüzü de
          sizin , nehirlerde sizin. Yeter ki almayı bilin. Ne zannediyorsunuz ilk mülk kavramını

          yaratan adama , al bu ev senin mi dediler?  Hayır o ta ları dizdi , resmini çizdi. Bu benim,
          dedi. İstediğiniz her  ey sizindir hayatta , her a k , her duygu , her enkaz. Yeter ki siz
          çöplerinizi bırakmayın, mutluluklarınız kadar acılarınızı da sahiplenin hayatta.
           Sizleri bilemem fakat benim algımda insan olmak sahiplenmekte ba lar. Sahiplenmek ,
          kabullenmek, yılmamak, dipteyken tekrar kalkmak haddini a tığında durmayı bilmekle
          ba lar. Kendine duyduğun saygıyı kaybetmekle biter.
              ayet tüm bunların farkındaysanız ve değerinizi biliyorsanız.
          Kar ılığını alın o zaman.







          OZAN GÜR
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32