Page 116 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 116
-İstediğiniz kadar işkence yapın, konuşmayacağım.
İşkencenin izleri çabuk kapanır; ama hainliğin, ihanetin
izleri bir ömür boyu kapanmaz. Beni savcılığa mı mah-
kemeye mi nereye çıkartıyorsanız çıkartın, tek bir kelime
bile konuşmayacağım. Hem kendin de söylüyorsun ya
susma hakkımı kullanıyorum.
Kararlılığının ardından o gün Ali’ye konuşturmak
için her türlü işkenceyi yaptılar. Tazyikli su, elektrik, fa-
laka ve birçok işkence metodunu Ali’nin üstünde uygu-
ladılar. Ali tüm bu işkencelere rağmen konuşmadı.
Onun bu tutumu tüm polisleri şaşırtmıştı. Nasıl olur da
toy bir devrimciyi konuşturamamışlardı. Ali’yi gözaltına
aldıklarında onu bülbül gibi konuşturacaklarına, hatta
birkaç konuda ifade alacaklarına emindiler. Nasıl olur da
birçok insanın dayanamayacağı işkenceye bu toy dev-
rimci dayanabilmişti. Yoldaşlarım, halkım, arkadaşlarım
diyordu başka bir şey demiyordu. Ve bir de işkence es-
nasında anlayabildikleri kadarı ile “ben yoldaşlarıma ve
halkıma asla ihanet etmem” diyordu. Tabii Ali gördüğü
işkenceden kaynaklı bunları ancak bölük bölük, kısa kısa
söyleyebiliyordu. Ama kaşsısındakilere kendisini çok iyi
anlatabilmişti. Çelik gibi bir iradenin karşısında ne ölüm
ne de işkence durabilirdi.
İşkencenin ardından konuşturamadıkları Ali’yi çı-
kardıkları hücreye tekrar götürdüler. Ali o geceyi hiçbir
şey yemeden içmeden geçirdi. Sabah olduğunda onu
alan polislerden birisi yanına geldi. Çok kızgın olduğu
114