Page 117 - Bana Kavgayı Öğret Usta Kitabı...
P. 117

surat ifadesinden belliydi

                 -Savcılık kararı ile serbestsin. Bir daha seni derneğin
            çevresinde görürsek bu sefer çok daha yakından ilgile-

            niriz. Bir dahaki sefere elimizden böyle kolay kurtula-
            mazsın.  Bundan  sonra  takibimizdesin.  Seninle  işimiz
            daha bitmedi.

                 Ali ilk defa gözaltına alınmış ve işkence görmüştü.
            Daha önce çevresindekilerden duyuyordu gözaltındaki
            işkenceleri. Gözaltındayken tek bir şey düşünmüştü. O
            da “asla düşmanla konuşma”. “Fiziki işkenceler zamanla

            geçer ama hainlik bir ömür boyu geçmez”. Ali gözal-
            tında katledileceğini bilse bile boyun eğmeyecekti. Pir
            Sultan, Hızır Paşa karşısında eğmiş miydi? Hz. Hüseyin
            Yezid’e boyun eğmiş miydi? Ya Mahir Çayan… kuşatma
            altında teslim olmamalarını, onun “biz buraya dönmeye

            değil ölmeye geldik sözünü” asla unutmamıştı. Onlar
            değil miydi zulmün karşısında direniş sembolü olan?
            O’nu ne yolundan alıkoyabilirdi? Açlık mı? Susuzluk
            mu? Yoksa işkence mi? Ölüm mü ya da? Darağacında
            ipini kendi çekenlerden, açlığa susuzluğa karşı kanın son
            damlasına kadar direnenlerden, oligarşinin tüm namlu-

            ları üzerlerine dönük olmasına rağmen direnenlerdendi.
            Onları teslim alabilmiş miydi ki korku Ali’yi teslim ala-
            caktı. Hangi işkence metodu direnişi öğrendiği kahra-
            manları unutturabilirdi Ali’ye. Hangi işkence metodu
            hain yazabilirdi Ali’nin anlına. Yoldaşları ölmeye gider-

            ken ona bıraktığı bayrağı taşıyordu Ali. “Asıl siz teslim


                                      115
   112   113   114   115   116   117   118   119   120   121   122