Page 120 - Allah'ın Güzelliklerinden Bir Demet 1. Cilt
P. 120
yapabildiler ama onu da gözlük takmadan üç boyutlu görmek mümkün değil,
kaldı ki bu suni bir üç boyuttur. Arka taraf daha bulanık, ön taraf ise kağıttan
dekor gibi durur. Hiçbir zaman gözün gördüğü kadar net ve kaliteli bir görün-
tü oluşmaz. Kamerada da, televizyonda da mutlaka görüntü kaybı meydana
gelir.
İşte evrimciler, bu kaliteli ve net görüntüyü oluşturan mekanizmanın te-
sadüfen oluştuğunu iddia etmektedirler. Şimdi biri size, odanızda duran tele-
vizyon tesadüfler sonucunda oluştu, atomlar biraraya geldiler ve bu görüntü
oluşturan aleti meydana getirdiler dese ne düşünürsünüz? Binlerce kişinin bi-
raraya gelip yapamadığını şuursuz atomlar nasıl yapsın?
Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan alet tesadü-
fen oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntünün de tesadüfen oluşa-
mayacağı çok açıktır. Aynı durum kulak için de geçerlidir. Dış kulak, çevrede-
ki sesleri kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta kulağa iletir; orta kulak aldığı
ses titreşimlerini güçlendirerek iç kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri
elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Aynen görmede olduğu gi-
bi duyma işlemi de beyindeki duyma merkezinde gerçekleşir.
Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin ışık gibi sese de kapa-
lıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürültülü de olsa beynin içi ta-
mamen sessizdir. Buna rağmen en net sesler beyinde algılanır. Ses geçirmeyen
beyninizde bir orkestranın senfonilerini dinlersiniz, kalabalık bir ortamın tüm
gürültüsünü duyarsınız. Ama o anda hassas bir cihazla beyninizin içindeki ses
düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessizliğin hakim olduğu görülecektir.
Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kullanılıyorsa, ses
için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir. Ses kayıt cihazları, müzik
setleri, birçok elektronik alet, sesi algılayan müzik sistemleri bu çalışmalardan
bazılarıdır. Ancak, tüm teknolojiye, bu teknolojide çalışan binlerce mühendi-
se ve uzmana rağmen kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşıla-
mamıştır. En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli müzik setini
düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı kaybolur veya az da olsa
mutlaka parazit oluşur veya müzik setini açtığınızda daha müzik başlamadan
bir cızırtı mutlaka duyarsınız. Ancak insan vücudundaki teknolojinin ürünü
olan sesler son derece net ve kusursuzdur. Bir insan kulağı, hiçbir zaman mü-
zik setinde olduğu gibi cızırtılı veya parazitli algılamaz; ses ne ise tam ve net
bir biçimde onu algılar. Bu durum, insan yaratıldığı günden bu yana böyledir.
Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve ses cihazı, göz ve ku-
lak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı olamamıştır.
118