Page 118 - Allah'ın Güzelliklerinden Bir Demet 1. Cilt
P. 118

oluşturamazlar. Değil burada birkaçını saydığımız bu canlı varlıkları, bunla-
            rın tek bir hücresini bile elde edemezler.
               Kısacası, şuursuz atomlar biraraya gelerek hücreyi oluşturamazlar. Son-
            ra yeni bir karar vererek oluşan bu hücreyi ikiye bölüp, sonra ardı ardına
            başka kararlar alıp elektron mikroskobunu bulan, sonra kendi hücre yapı-
            sını bu mikroskop altında izleyen profesörleri yaratamazlar. Madde bilinç-
            siz, cansız bir yığındır ve ancak Allah'ın üstün yaratmasıyla hayat bulur.
               Bunun aksini iddia eden evrim teorisi ise, akla tamamen aykırı bir safsa-
            tadır. Evrimcilerin ortaya attığı iddialar üzerinde biraz bile düşünmek, üst-
            teki örnekte olduğu gibi, bu gerçeği açıklıkla gösterir.

               Körü Körüne Materyalizm
               Evrimin tesadüfleri atomları öyle bir şekle sokar ki, atomlar sözde te-
            sadüfen insan gözünü oluştururlar ve o kapkaranlık yığının içinden ışıl ışıl 3
            boyutlu, beş duyulu bir dünyaya açılırlar. Üstelik bu öyle bir dünyadır ki 20.
            yüzyılın teknolojisi dahi bu tesadüflerle canlanan atomların sahip olduğu gö-
            rüntü ve ses kalitesine ulaşamamıştır. Öyle ki en gelişmiş ses tekniklerini bi-
            raraya getirseniz yine de insan kulağından çok daha ilkel bir kaliteye sahip
            olduklarını görürsünüz. En gelişmiş görüntü tekniklerini toplasanız, insan
            gözünün sahip olduğu görüntü kalitesini elde edemezsiniz.
               Söz konusu teknoloji ürünlerinin "tesadüflerle" değil, bilinçli mühendis-
            lerin bilinçli tasarımlarıyla ortaya çıktığı açıkken, bunlardan çok daha komp-
            leks olan canlılardaki mekanizmaların tesadüflerle ortaya çıktığını savunmak
            bir saçmalıktır elbette. Çünkü her tasarım bir tasarımcıyı ispatlar. Evrim,
            doğadaki büyük tasarımı ise görmek istememektedir, çünkü bu tasarımı var
            eden Yaratıcı'yı, yani Allah'ı kabul etmek, evrimcilerin önyargılarına ve ide-
            olojilerine aykırı gelmektedir.
               Tüm bu önyargı ve ideolojilerin temeli, materyalizm olarak bilinen fel-
            sefedir. Materyalist felsefe, maddenin yaratılmadığını, sonsuzdan beri var ol-
            duğunu ve madde dışında hiçbir gerçeklik olmadığını varsayan düşüncedir.
            Allah inancına ve dine ise şiddetle karşıdır. Bu bilim değil, bir felsefedir. Ev-
            rimciler ise bilime değil, söz konusu materyalist felsefeye bağlıdırlar ve bili-
            mi de bu felsefeye uydurabilmek için çarpıtmaktadırlar. Harvard Üniversi-
            tesi'nden ünlü bir genetikçi ve açık sözlü bir evrimci olan Richard Lewon-
            tin, bu somut gerçeği şöyle itiraf etmektedir:
                 Bizim materyalizme bir inancımız var, 'a priori' (doğumla birlik-


                                       116
   113   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123