Page 12 - Yürüyüş Dergisi 29 - Rehber
P. 12

ajitasyon propaganda:
                  14 EYLÜL MAHKEMESİNE NASIL HAZIRLANACAĞIZ?

                  Emekle, planla, uygun araçlarla.
                  Emeğimiz, mümkün olan en geniş kitleye birebir ulaşmakta somutlanır.
                  Plan; kimi, kim çağıracak? Her mahallede bunun planını çıkarabiliriz ilk adımda. Basit, sade, net, kararlı bir plan.
               Sonuç alacağımız kesindir.
                  Uygun araçlar, bildiriden afişe, pankarta kadar... ve daha da zenginleştirebileceğimiz biçimlerle direnişi insanlara
               en çarpıcı biçimde anlatabilmeliyiz.
                  Mahallede şahan, şehirde şehir gerillası, dağda kır gerillası olmak, zaten cürettir. Bugünün dünyasında, bazıları
               silahlarını betono gömerken, bazıları eritirken ve bazıları da, “Amerika hakimdir, boyun eğmek gerekir” deyip,
               silahlarını emperyalizmin hizmetine sunarken, emperyalizme ve oligarşiye karşı silah kuşanmak, kurşun sıkmak,
               büyük bir cesarettir.
                  Devrimin gerillalarının ve şahanlarının cüreti, kişisel  cesaretlerinden ibaret değildir.
                  Cüret, ideolojiktir.
                  Cüretimizi ideolojimizle, eğitimimizle, politik üretkenliğimizle büyütürüz.
                  Halk düşmanları, kendilerine sadece yönelen namluları ve sıkılın kurşunları görür. Oysa o sadece sonuçtur.
                  -Siyasi cesaret:
                  - doğru politikaları bedeli ne olursa olsun hayata geçirmektir,,
                  - kitlelere, kadrolara, savaşçılara gereken zamanda gereken çağrıları yapabilmektir,
                  -  sınıf  mücadelesinin  önümüze  çıkardığı  görevleri,  çekincesiz,  hesapsız  bir  biçimde  ortaya  koymak  ve  bu
               görevleri aynı çekincesizlikle üstlenip yerine getirmektir.
                                     mahallenin şahanları:
     Sayı: 481
                   cüret, zorla müdahaleye müdahale
     Yürüyü
      9 Ağustos
      2015                                       edebilmektir


                  Şahanların varlığı, bu politik cesaretin doğrudan bir sonucudur zaten.
                  Milisler, halkın örgütlenmesidir. Halkın kendi mahallesini savunması, yeniden zaptetmesi, ona vakıf olması,
               orada mücadeleyi gerçekleştirmesidir.
                  -Şahanlar da bu meydan okumanın örgütlenmelerinden biridirler ve gelişen mücadeleye göre, çeşitli görevler
               üstlenirler.
                  Bu görevleri üstlenmelerinde belirleyici olan, ideoloji ve politikadır. Her direnişe, mahallede olup biten her şeye,
                      politikalarına ve koşullarına göre müdahale ederler. Baskınlar, saldırılar karşısında hayata geçirdikleri küçük
                            karşılıklar bile, düşmanın planlarını bozmaya,  morallerini bozmaya yetebilmektedir.


                                     KESK İKTİDAR BORAZINI KAMU-SEN VE MEMUR-SEN’E ÇAĞRI YAPARAK
                                  KENDİ ZAVALLIĞINI ORTAYA KOYDU

                                     KAMU EMEKÇİLERİN HAKLARINI ANCAK DEVRİMCİLER SAVUNABİLİR



                                   -KESK Memur-Sen ve Kamu-Sen’e ortak eylem çağrısı yapıyor. Tek başına bir şey yapacak
                              gücü yok! İdeolojik olarak güçsüz. Bu nedenle de düzenin maşası sözde sendikalara çağrı yapıyor.
                           OHAL’e karşı birlikte mücadele edelim diyor. Sanki bu sendikaların OHAL’e karşı bugüne kadar bir
               karşı çıkışı olmuş. Ya da bu durumdan bir rahatsızlıkları varmış gibi… KESK’te çok iyi bilmektedir ki bu sendikalar
               düzenin sendikalarıdır. At sahibine göre kişner demiş halkımız. Gerek Kamu-Sen gerekse de Memur-Sen bu güne
               kadar iktidarı üzecek tek bir eylem pratiği ortaya koymamıştır. Hal böyle iken üç milyondan fazla kamu emekçisinin
               toplu sözleşmede hakkını gelin beraber koruyalım diyor KESK.
                  -KESK’e böyle bir çağrı yaptıran sahip olduğu reformist, uzlaşmacı ve teslimeyetçi kafa yapısıdır. Militanlıktan,
               devrimcilikten uzaklaştıkça çözümü de düzen içi güçlerden bekliyor. İktidar ile dişi diş bir mücadeleden kaçıyor.




         12
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16