Page 17 - Yürüyüş Dergisi 38. Sayı...
P. 17

Tasfiye Etmiştir
            Yapılan açıklamada diyorlar ki; "...  “Eğitim” alanının
         savunulması, bizlere dayatılan geleceğe teslim olmayarak,
         eşit ve özgür bir Türkiye mücadelesini yükseltmek açısından
         oldukça önemli ve ertelenemez bir görevdir."
            Tasfiyeci solun tarihsel görevi, bağımsız ve demokratik
         bir Türkiye mücadelesini tasfiye etmeye kalkmaktır. Tas-
         fiyeye kavramlar ile başlıyorlar. Kavramların sınıfsal,
         politik, uzlaşmaz anlamlarını yok ederek düzeniçi bir dili
                                                            olan kurumlar olarak; insan, toplum ve doğa yararına bir
         yaygınlaştırmaya çalışıyorlar. Çünkü, "bağımsız ve de-
                                                            eğitimi savunarak, eleştirel düşünce ve bilimin ışığında,
         mokratik  Türkiye mücadelesi" derseniz, ülkemizin em-
                                                            laik ve bilimsel eğitim mücadelesini bu bilinçle yükselte-
         peryalizmin yeni-sömürgesi olduğunu, devlet biçiminin
                                                            ceğiz."
         faşizm olduğunu kabul ve ilan etmişsiniz demektir. Bu ise
         size anti-emperyalist, anti-faşist sorumluluk ve görevler  Soru şudur: KİMİN yararına bir eğitimi savunuyorsu-
         yükler. Bağımsız ve demokratik Türkiye mücadelesi demek,  nuz?
         aynı zamanda Amerika'dan özgürlük ve Avrupa emperya-  Tasfiyeci solculuğun bu soruya verdiği cevap yukarıda
         lizmden demokrasi beklememek demektir.             vardır. Diyorlar ki; "insan, toplum ve doğa yararına bir
            Tasfiyeci solculuk ise tam aksine, özgürlüğü Amerikan  eğitim..." burada olmayan nedir? Elbette halktır, emekçi-
         emperyalizminden, demokrasiyi Avrupa emperyalizminden  lerdir... Yani sınıfsallık yoktur. Deniyor ki "insan yararına."
         beklemektedir. Ki ortak açıklamanın altında imzası olan  Kim bu insan? Ezen mi ezilen mi? Belirsiz... Deniyor ki
         HDP Amerika'dan özgürlük dilenmenin, Haziran Hareketi  "toplum yararına." Hangi toplum...  Var olan toplum,
         bileşenlerinden ÖDP ise demokrasiyi Avrupa Birliği'nden  kapitalist toplumdur ve bu toplum uzlaşmaz sınıf çelişkileri
         beklemenin politikasını yapmış olmakta ne kadar övünse  üzerinde yükselir. Toplumu oluşturan uzlaşmaz sınıfların
         azdır(!) Öyle ki, ÖDP şefleri 2004 yılında  AB uyum  birinin yararına olan diğerinin zararınadır. Hangisinin ya-
         yasaları faşizmin parlamentosunda onaylandığı zaman ül-  rarına olan bir eğitimi savunuyorsunuz? Belirsiz... Hayır,
         kemizde "demokratik devrim" olduğunu yazacak kadar  aslında belirsiz değil. Konuyu bu şekilde ele almak, esas  Sayı: 38
         savrulabilmişlerdir.                               olarak egemen sınıfın işine yarar. Çünkü, burjuvazi kendi  Yürüyüş
                                                            sınıfsal çıkarlarını her zaman "toplumun çıkarları" diye
            Hal böyle olduğu içindir ki, bugün "Mücadelemiz eşit                                              29 Ekim
                                                            yutturmak ister. Tasfiyeci solculuğun yaptığı da budur. Bu
         ve özgür bir ülke yaratma mücadelesidir" demek hiç                                                     2017
                                                            kadar kirli düşünmektedirler. Ezenler ile ezilenlerin çıkarının
         masum değildir. Söz konusu olan Bağımsız ve Demokratik
                                                            aynı olabileceğini halk saflarında yaymaya kalkmak,
         Türkiye mücadelesinin tasfiye edilme gayretinin dile vur-
                                                            tasfiyeci solcuların işidir. Onlar, bu halleriyle, halk saflarında
         masından başka bir şey değildir. Ve işte bu tasfiyeciliğin
                                                            burjuvazinin ajanı olarak çalışan sahtekarlardır. Sureti
         önünde engel olan Cepheliler’dir.  Tam da bu nedenle,
                                                            haktan görünerek halk saflarındaki devrimci gelişimi, di-
         HDP'sinden Haziran'ına tasfiyeci solculuğun hepsi bir
         arada olurken, Cepheliler anti-faşist, anti-emperyalist  renişleri engellemeye, engelleyemediği oranda yok saymaya
                                                            çalışmaktadırlar.
         kavgada tek başınadırlar. Tasfiyeci solculuk ise özgürlüğü
         Amerikan emperyalizminden, demokrasiyi AB'den beklediği  Bu yanıyla tasfiyeci solculuğun dün Büyük Direnişimiz
         için bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinin görevlerini  sırasındaki "aynı mahalleden değiliz", "farkımızı koyduk
         tasfiye etmiştir.                                  iyi oldu" yaklaşımı ne anlama geliyorsa, Nuriye-Semih
                                                            direnişini görmezden gelmeye, bunu başaramadıkları
         Biz Devrimci Solcuyuz, HDP'sinden Haziran          noktada ise değinip geçmeleri, ama asla katılmamaları da
         Hareketine, Halkevleri'nden EMEP'ine               aynı anlama gelmektedir. Direnişi büyütme, yayma, güç-
                                                            lendirme yaklaşımları yoktur, olmamıştır. Çünkü tasfiyeci
         Onlar İse Tasfiyeci Solcudur
                                                            sol dün ve bugün "aynı mahalleden değiliz" demeye devam
            Seçilen kavramlar önemlidir, belirleyicidir diyoruz. Ki  etmektedir. Çünkü bizim "mahalle"de mücadele, onların
         tasfiyeci solculuk sınıfsallığı reddeden bir dil kullanarak  "mahalle"de müzakere vardır. Bizim mahallede direniş,
         bu dili halk saflarında meşrulaştırmaya çalışmaktadır.  onların mahallede uzlaşma vardır. Bizim mahallede bağımsız
         Bakın, altına HALKEVLERİ, HAZİRAN HAREKETİ,        ve demokratik bir ülke mücadelesi, onların mahallesinde
         EMEP, EHP, HDP'nin de imza attığı ortak açıklamanın  "eşit ve özgür bir Türkiye" temennisi vardır. Evet, aynı
         son bölümünde ne diyorlar: "... Bizler, aşağıda imzası  mahalleden değiliz. Biz devrimci solcuyuz, onlar ise

                               Dergimizin 38. sayısının yayınlandığı 29 Ekim 2017 günü;
                            *KEC- Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 235. günündeler
                                             *Yüksel Direnişi 355. gününde
                                     *Esra Özakça açlık grevi direnişinin 160. gününde
                                     *KEC- Düzce Alev Şahin direnişinin 251. gününde
                  *Mehmet Güvel açlık grevinin 120. gününde - *Feridun Osmanağaoğlu açlık grevinin 77. gününde
                                *Ankara Numune Hastanesi önünde süren nöbet 35. gününde

                                                                                                               17
                ÇÜNKÜ; YOK SAYANLAR, YOK OLMAYA MAHKUMDURLAR!
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22