Page 16 - Yürüyüş Dergisi 37. Sayısı...
P. 16
savaşa girdiler, düşmanın karşısına dikildiler. nuçlandı. Ama bu on yedi yiğit savaşçının hiçbiri köyüne
Yazman Hüseyin Hüsnü çok merak ettiği için, bu on dönemedi.
yedi yiğidin ne olduğunu, sonlarını öğrenmek istedi, Burhaniye Kurtuluş Savaşı’mıza 1364 asker vermiş,
onları izledi. Gerçekten de Halil Çavuş’la iki köylüsü, bunlardan 964’ü şehit düşmüştü. Sağ dönen 400 savaşçının
daha cepheye gittikleri ilk gece gönüllü nöbet tutup, da çoğu elden, ayaktan, gözden yoksun kalmış savaş ga-
düşmandan tüfek almayı başarmıştı. Ama onlardan biri, zisiydi.
daha o gece şehit düşmüştü. (Yukarıdaki anlatım Aziz Nesin'in "Borçlu Oldukla-
Bilindiği gibi, savaş Kuvayi Milliye’nin zaferiyle so- rımız" kitabından yararlanılmıştır)
Bugün yine diyoruz ki, ülkemiz emperyalizmin
ON YEDİLER’DEN işgali altındadır. Emperyalizmin işbirlikçisi siyasi
iktidar "terörle mücadele" adı altında emperyalizmle
NE ÖĞRENDİK: olan işbirliğinin üstünü örtmeye çalışıyor. Dev-
rimcilere, halkın her kesimine saldırılarını en
Kurtuluş Savaşı mazlum halklarımızı emper-
pervasız bir şekilde sürdürüyor. Devrimcilere düşen
yalizmin boyunduruğundan kurtarma savaşıydı ve
görev, her şeyi silaha çevirme bilinciyle halkı ör-
o süreçte kurtardı da. Ama sonrası gelmedi, gele-
gütlemek, mücadeleyi sürdürmek, yükseltmektir.
mezdi. Çünkü Kurtuluş Savaşı’nın önderliği sosyalist
bir önderlik değildi. Nasıl ki dün Halil Çavuşlar her şeyi silaha dön-
Kurtuluş Savaşı’nda vatan savunmasına Ana- üştürdülerse, bugün de emperyalizmi kovmak,
yerli işbirlikçilerini devirmek için bir kurtuluş sa-
dolu’nun yoksul halkı koşmuştur. Vatanı kurtarma
savaşında cepheye koşanlar, küçük hesaplar yap- vaşına ihtiyaç vardır. Ve bizim için de, her şeyi
madılar. Kendilerini feda etme temelinde samimimi silaha çevirmenin zamanıdır. Halkımız korkaktır
Sayı: 37 savaşmaz, yeterince silahımız yok vb. gerekçelerin
bir gidişti bu. “Düşmanın topu tüfeği her çeşit
Yürüyüş arkasına sığınmadan, halkı örgütleme ve savaştırma
silahı var, biz bu halimizle ne yapabiliriz” de de-
22 Ekim
mediler. “Düşman ülkeyi işgal etmiş, tek benim çabasına ciddiyetle sarılmalıyız. Unutmayalım ki,
2017
gitmemle ne olabilir, ne yapabiliriz” diye sızlan- düşmana karşı savaşta, her şey silaha çevrilebilir.
madılar. Gün cepheye koşma, emperyalizmi kovma Silah yeri geldiğinde taştır, sopadır. Mermisi biten
günüydü. bir silahın düşmanın eline geçmemesi için parça-
lamaktır. Bizim tarihimizde bunun örnekleri mev-
Bu sayfada okuduğunuz "Gönüllü On Yediler”in
cuttur. Bir tanesini belirtelim: Hatice Aşık, dünya
tüm yoksulluklarına, yoksunluklarına rağmen Kur-
tuluş Savaşı’na katılmaları, emperyalizme karşı halklarının baş düşmanı Amerika'nın İstanbul Baş-
konsolusluğu’na Suruç Katliamı’nın hesabını sormak
direnişleri ders verir niteliktedir.
için bir arkadaşıyla silahlı eylem gerçekleştirirken,
Ülke işgale uğramışken küçük hesaplar yapmanın,
geri dönüşte meydana gelen çatışmada mermisi
kişisel kaygılarla hareket etmenin zamanı değildi.
bitince karşısındaki eli silahlı halk düşmanı polisin
Tüm samimiyetleriyle "Onyediler" de gönüllü
“teslim ol” çağrısına kayıtsız kalmayarak, yerdeki
savaşa koştular. İlk başta silahın kendilerine veri- taşlardan atıyor ve sloganlarıyla cevap veriyordu.
leceğini düşünmüşlerdi ama silah yoktu. Evde
neleri varsa almaları gerektiğine dair bir ön bilgi Grup Yorum'un bir parçasında geçen dörtlük
kendilerine yetti. Hemen eve koşup nacaklarını, tam da anlatmak istediğimizi anlatıyor:
tırpanı alıp döndüler. Bu onlarda, nasıl silah sahibi “Taş sopa benzin elde silahtır
olmaları gerektiği fikrini de yaratmıştı. Ve öyle Gücümüz vatana sevdamızdandır
hareket ettiler. Anadolu Kurtuluş Savaşı’nda sava- Onurlu özgür bir vatan için
şanlar, büyük şair Nazim Hikmet'in deyimiyle
Savaşmak namus borcumuzdur”
"korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar”…
İşte emperyalizmi kovan, kurtuluş savaşını kazanan “Emperyalizmin Açık İşgaline Karşı Kurtuluş
da bu halkımızdı. Ne korkaklık, ne cahillik, ne ço- Savaşı Verenlerin Yolundan Yürüyoruz!” dü-
cukluk düşmanı kovma mücadelesinin önüne geç- şüncemizden vazgeçmediğimizi belirtiyoruz. On-
memiştir. yedilerin yolundan….
1 16
AKP, BU DÜNYANIN AYAĞA KALKMASINI ENGELLEYEMEDİĞİ GİBİ