Page 18 - Yürüyüş Dergisi 37. Sayısı...
P. 18

krates’in yargılanması  dinden sapma olayıdır. Dava Bedred-  işçi sınıfına dayamış, sosyalizm dü-
                           verilir. Davayla ilgili  din’in eyleme dönüşen fikirlerinin Os-  şüncesinin ilk savunucularından biri
                           bilgiler çok sınırlıdır  manlı egemenlerinde yarattığı korkunun  olmuştur. Niteliğini tam olarak bilme-
                           ancak bilinen, doğru-  ürünüdür ve davanın gerçek temeli  mekle birlikte, insanın insan tarafından
                           luğu kabul edilen So-  Bedreddin’den ve müritlerinden öç  sömürülmesine son vermeyi, eğitimde
                           krates’in bu davada  alma, fikirlerinin yayılmasını engelleme  ve çalışmada insanlar arasında eşitliği
                           yaşadığı dönemin     isteğidir.                        gerçekleştirmeyi, zengini ve yoksulu
             mevcut siyasi düzenini eleştirdiği,  fi-  Şeyh Bedreddin bu davada; peygam-  olmayan bir toplumsal düzeni kurmayı
             kirlerini savunmaya devam ettiği, bunun  berlik iddiasını reddetmiş, bugünkü sos-  hedeflemiştir.
             sonucunda baldıran zehiri içirilerek  yalist düşüncenin ilk örneği sayılabilecek,  Devrimin hemen ertesinde, halka
             ölümle cezalandırıldığıdır.        “ortaklar düzeni” adını verdikleri sınıfsız,  ihanet eden burjuvazi ve onun temsil-
                Ülkemizde, Anadolu topraklarında  sömürüsüz bir toplumsal düzen kurmayı  cilerinden oluşan direktuvar rejiminin
             da geçmişten bugüne sayısız siyasi  hedefeyen düşüncelerini ve bu düşünceleri  mahkemeleri, bu düşünceleri nedeniyle
             dava örnekleri sergilenmiştr.      uğruna gerçekleştrdikleri eylemleri sa-  Babeuf’u ölümle cezalandırmıştır.
                Bunlardan ilki ve en önemlisi dü-  vunmuştur. Bedreddin “Mademki fetva
                                                                                    Babeuf’un diğer Eşitler Birliği üye-
             şünceleri ve eylemleriyle Osmanlı ege-  bize aid verin ki basak bağrına mührü-  leri ile birlikte yargılandığı dava da
             menlerinin sömürü düzenini hedefleyen  müzü…” diyerek bitirdiği savunmasının  tipik bir siyasi dava örneğidir.
             Şeyh Bedreddin’in yargılandığı davadır.  sonucunda idama mahkum edilmiş ve
             Bu davanın da bugünküsiyasal davalar  SEREZ’İN ESNAF ÇARŞISI’NDA ası-  Eşitler Birliği üyelerine yüklenmek
             gibi iki tarafı vardır. Bir yanda Osmanlı  larak idam edilmiştir.    istenen suç "Cumhuriyetin iç güvenli-
             egemenleri, öbür yanda Osmanlı ege-                                  ğini, hükümeti ve III. Yıl Anayasası'nı
             menlerinin sömürüsü ve zulmü altında  BABEUF DAVASI                  yıkmayı amaçlamak” tır. Polis sorgusu
             inleyen yoksul halk vardır.          Bedreddin’in, ölümü pahasına sa-  sırasında da hiçkimsenin adını verme-
                Dava görünürde Bedreddin’in pey-  vunduğu, sınıfsız, sömürüsüz bir düzeni  den davranışlarının meşruluğunu sa-
             gamberlik iddiasında bulunduğu id-  ifade eden “sosyalist” fikirler tarih  vunan Babeuf, bu suçlamaya da olumlu
             diasına ve Bedreddin’in ve müritlerinin  içinde gelişimini sürdürmüş, birçok  karşılık vermiştir:  "Bugünkü hükü-
             güttüğü davanın bir “dinden sapma”
      Sayı: 37                                  eylemde kendini göstermiştir. Niteliğini  metin halkı ezdiğini kesinlikle bildi-
             olduğu temeline dayandırılmaya çalı-  yazı dizimizin 3. bölümünde ifade et-  ğimden, onu devirmek uğruna elimden
      Yürüyüş
             şılmıştr. Ancak ne gerçek sebep Bed-  tiğimiz 1789 Fransız Burjuva Devrimi  geleni yapardım. Cumhuriyetin tüm
      22 Ekim
             reddin’in peygamberlik iddiasında bu-
      2017                                      bunlardan biridir.                demokratlarıyla bu amaçla ilişki kur-
             lunmasıdır ne de davanın temeli bir  Fransız Devrimi’nin önderlerinden  dum. Zalimleri yıkmaya yönelik her
                                                ve Eşitler Birliği Üyesi Babeuf, sırtını  çare meşrudur. Burada kullanılacak
                        ŞEYH BEDREDDİN DİYOR Kİ;                haksızın ayrılması gereği duyulmaz. Böyle sözcükler
                          “ “Hukuk... Niye gerekmişr acaba? İn‐ bile olmaz o dilde... Öyleyse, ilk hukukun başlangıcı,
                        sanların davranışlarına yasak koymak zo‐  ilk  sömürgenin  ortaya  çıkmasıdır...  Şimdi,  sorunu
                        runluğu nereden doğmuştur? Haklı, haksız
                                                                daha  belirgin  bir  biçimde  yürütebiliriz...  Demek  ki,
                        sözcükleri neden türelmişr? Bizce, asıl
                                                                hukuk, ilk haksızlıkla birlikte kendinin gerekli olduğunu
                        yanıtlanması gereken sorular bunlardır...
                                                                duyurmuştur.
             Yoksa, bir kutsal kitabın, bazı bölümlerini tanık gös‐
                                                                  Öyleyse gelişmesi nice olmaktadır? Haksızlıkların
             tererek, kişisel yorumlara girmek, sorunu çözemez.
               Tarihin  çok  eski  dönemlerinde,  bir  açıkgöz  çıkıp  artması, çeşitlenmesi, çoğalması ve sömürünün dur‐
             öteki insanların emeklerini sömürerek, kendisinin on‐ maksızın işlemesi ile... O zaman, her dalda, sömürünün
             lardan daha az çalışıp daha iyi yaşayacağını düşünm‐ girdiği her noktada bir haksızlık belirmektedir... Ve
             üştür. Düşündükten sonra da bunu uygulama alanına dahi hukuk, bu haksızlığı, insanların kabul edebileceği
             koymuştur.  Onlardan  önce  silah  yapmış,  onlardan  bir düzeye indirgemek için var olmaktadır…
             daha güçlü duruma gelmişr. Gelen de, sömürü baş‐
                                                                  Hukuk,  sömürünün,  egemen  adına  işlemesi  ve
             lamışr...
                                                                mümkün olduğunca çoğalmasını sağlayan" bir kurallar
               İşte o ilk zorba insanlar üzerinde egemenlik kurduğu
                                                                toplamıdır... Açıkça bellidir ki, ilk hukuk, sömürgenin,
             anda hukuk doğmuştur. Neden mi?
               Haksızlığın olmadığı yerde, haklılar da olamaz. O  sömürüsünü daha sağlam sürdürmesini sağlamak için
             zaman, hukukun bir gereği yoktur.                  konulmuştur.  Çünkü  ilk  yasaklardan  biri,  efendinin
               Herkes eşit, herkes üreğinin tam karşılığını alanda, buyruğuna kayıtsız uyulması gereğini savunur...” (Erol
             haksızlık söz konusu olamaz. Olmayan da, haklının, Toy, Azap Ortakları)



       18
               AKP, BU DÜNYANIN AYAĞA KALKMASINI ENGELLEYEMEDİĞİ GİBİ
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23