Page 10 - Din Kültürü Z Kitap 2
P. 10
İnsanın Paylaşma ve Yardımlaşma İhtiyacı:
İnsan, yaratılış itibariyle muhtaç bir varlıktır. Başta anne babası olmak üzere diğer
insanlara da ihtiyaç duyar. Bu nedenle insan, yaşamını bir toplumunun üyesi olarak
yardımlaşma ve paylaşma içerisinde sürdürmek zorundadır.
Bir toplumdaki bütün insanların imkânları eşit değildir. Her toplumda zengin insanlar
olduğu gibi yoksul insanlar da vardır. İş bulamadığından veya sağlığı elverişli
olmadığından çalışamayan insanlar olabilir. Böyle durumlarda zengin insanların, ihtiyaç
sahiplerine yardım etmeleri ve sahip oldukları imkânları onlarla paylaşmaları gerekir. Bu
konuda Yüce Allah: “Onların (zenginlerin) mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir
hak vardır.”[Zâriyat, 19] buyurmuştur.
EK BİLGİ:
2. İslâm’ın Paylaşma ve Yardımlaşmaya Verdiği Önem:
Temel İhtiyaçlar Nelerdir? İslâm dini insanların yardımlaşma ve dayanışma içerisinde kardeşçe yaşamalarını
ister. Elde bulunan imkânların başkalarıyla paylaşılmasını, zor durumda olan insanlara
Bir Müslümanın kendisi ve ailesinden bak maddî ve manevî olarak yardım edilmesini öğütler. Bu paylaşma ve yardımlaşmanın en
makla yükümlü olduğu kimselerin yeme, içme, güzel örneklerinden biri ensar-muhacir kardeşliği olmuştur. Baskı lar sonucu bütün mal
barınma, giyinme, sağlık, eğitim, ulaşım gibi varlıklarını bırakarak Mekke’den Medine’ye göç etmek zorunda kalan Mekke’li
giderleridir. muhacirlere, Medineli Müslümanlar sahip çıkmışlar, bütün imkânlarını onlarla
paylaşmışlardır. Bu nedenle Medineli Müslümanlara “yardım edenler” anlamına gelen
“ensar” ismi verilmiştir.
Paylaşmak veya yardım etmek için zengin olmak gerekmez. Dinimiz bollukta ve
darlıkta başkalarına yardım etmeyi öğütler.
AYETLER ve HADİSLER:
3. Paylaşma ve Yardımlaşma İbadeti Olarak Zekât:
Zekat, kelime anlamı olarak, “temizlik, artma, çoğalma, arıtma ve bereket”
anlamlarına gelir.
“Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren
kadınlara ve Allah'a güzel bir ödünç veren- Terim olarak ise; Zengin Müslümanların yılda bir kez malının veya parasının
lere, verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir ve belli bir miktarını Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine vermesidir.
onlara değerli bir mükâfat vardır.” [Hadid Zekat, mal ile yapılan farz bir ibadettir. Hicretten iki yıl sonra Medine’de farz
suresi, 18] kılınmıştır. Zekatın amacı, toplumsal yardımlaşmayı yaygınlaştırmak ve yoksulları
korumaktır. Ayrıca zekat, malın bereketlenmesi ve çoğalmasıdır.
“Her iyilik bir sadakadır.” [Hadis] Kimler Zekât Vermekle Yükümlüdür?
“Kim helal kazancından bir hurma miktarı 1. Müslüman,
sadaka verirse -ki Allah sadece helal olanı 2. Akıllı ve ergenlik çağına gelmiş (Şafi mezhebine göre ergenlik çağına
kabul eder- Allah o sadakayı büyük bir gelmemiş çocuklar dinen zenginlerse velileri tarafından zekatları
hoşnutlukla kabul eder. Sonra onu sahibi için, verilir.)
sizden birinizin tayını yetiştirdiği gibi (özenle)
dağ gibi olana kadar büyütür. 3. Malını dilediği gibi kullanma imkanına sahip,
(bereketlendirir)” [Hadis] 4. Temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra nisap miktarı mala sahip
olanlar zekat vermekle yükümlüdür.
Nisap:
Yeme, içme, giyinme, barınma, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçların dışında en az 85
g altın veya ona eşdeğer mal ya da paraya sahip olmaktır.
Zekâtı verilecek mal ya da paranın bir yıl süreyle sahibinin elinde bulunması gerekir.
Ayrıca zekât verecek kişinin borcu da bulunmamalıdır.
İnfak:
Sözlükte harcama yapmak anlamına gelir. Terim olarak ise, Müslümanın Allah’ın
(c.c.) rızasını kazanmak için sahip olduğu mallardan Yüce Allah'ın emrettiği harcama
yapması, bağışta bulunmasıdır.
“Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadı- ğı
kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda
harcayın(infak edin)...” Bakara Suresi, 254. ayet
10