Page 5 - http://www.tarkan.com.tr/index.php/tr/
P. 5

— Ey Adem! Sana, seni burada ebedî kılacak bir devleti haber
            vereyim mi? Diyerek, Allahü Teâlânın yaklaşmamalarını emrettiği

            ağacı gösterdi.



            Hz. Adem, Şeytanın bu sözlerine aldırış etmedi, ancak  şeytan da
            vesvesesinde yılgınlık göstermedi ve:



            — Rabbimiz sizi bu ağaçtan başka bir sebeple değil, ancak iki
            Melek olacağınız  veya bu Cennette ebedî kalacağınızdan dolayı

            nehyetti. Yani  bundan yerseniz ya Melekler gibi yemek, içmek
            ihtiyacından müstağni olursunuz, yahut ölüm yüzü görmez burada

            ebedî kalırsınız, dedi. Kendisine inanmaları için de yemîn ederek,

            «ben sizin nasihatçınız ve hayrınızı isteyicinizim»  diye emîn
            olmalarını istedi.



            Hz. Adem ve Havva hiç bir  kimsenin yalan yere Allaha yemin

            etmeyeceğini düşünerek yanıldılar ve  bu ağaca meylettiler. Hz.
            Adem burada içtihadında isabet edemeyerek, o nehyedilen ağacın
            cinsinden olan başka bir ağacın meyvesinden yemekte bir mahzur
            olmayacağına hükmetti ve beraberce Allahü Teâlâ'nın yasak kıldığı

            ağacın meyvesinden tattıkları  vakit örtülü ve gizli olan avret

            mahalleri açılıverdi. Bunun üzerine hayalarından derhal üzerlerine
            Cennetin incir yaprağından yamalar yamamağa başladılar. Allahü

            Teâlâ da kendilerine şöyle nida etti:



            — Ben sizi o ağaçtan  nehyetmedim mi idi? Şeytan size açık  bir
            düşmandır demedim mi îdi?



            Hz. Adem ile Havva cevaben:



            — Ey Bizim rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer sen bize

            rahmet ve mağfiret etmezsen, en büyük zarar ve felâketin içinde
            kalanlardan olacağız, diye tevbe ve niyazda bulundular.



            Allahü Teâlâ, Hz. Adem, Havva ve Şeytan'a hitap etti:
   1   2   3   4   5   6   7   8