Page 29 - keşf-i istanbul dijital
P. 29
Tarih
KEŞFİ İSTANBUL [Khadil OSMAN]
KEŞFİ İSTANBUL
İstanbul dünyadaki Allahın kılmış Avrupa yakasına geçmek için
olduğu cenneti olsa gerek. Öyle hep beraber, Allahümme ya Hadi
güzel öyle muhteşem bir şehir ki asan eyle yolumuz, sehhir uburel
yeryüzünde yegane olmuş, benzerini Vadi tiz geçir tut elimiz diyerek
bulmak imkansız. Şu ihtişamlı şehri Avrupa yakasına geçtik. Yolumuz
keşfedelim dedik. Rotamızı Arap camiine düştü. O da ayrı bir
belirleyip yola çıktık. Beykoz güzellik taşımaktaydı. Uğradığı
gezeceğimiz ilk yer idi. İlk başta hasarlar ve gördüğü yangınlara
Anadolu fenerine gittik. Anadolu rağmen, hala sapasağlam duruyor.
feneri hem gelen gemilere yol Belki de İstanbulda ilk ezan okunan
göstermek, hem de boğazı cami olduğu içindir. İki yakada iki
gözetlemek için yapılmış. Ondan fener olduğu gibi iki gönül dostu
sonra yuşa hzlerinin türbesine geçtik. varmış. Nasıl da asya yakasındaki ve
Orada farklı bir hissiyat oluştu Avrupa yakasındaki fenerler, gemiler
içimde. Huzur mu dersiniz, itminan kayalara çarpmasın diye ışık saçıyor
mı bilmem. Ama çok rahat idim. Hiç Hüdayi hzleri de insanlar yoldan
gitmek istemiyordum. Bu duygu aynı sapmasın diye manevi bir nur
zamanda Aziz Mahmud Hüdayi saçmaktadır. Avrupa yakasında da
hazretlerinin ve Yahya Efendinin Yahya Efendi aynı vazifeyi
türbelerine gittiğimde de yapmaktadır.
hissetmiştim. Sıra geldi camilere.
Mimar sinanın yaptırmış olduğu
camilerin ne kadar müstesna ne kadar
ihtişamlı olduğunu bizzat gözümle
gördüm. Belli ki Mimar Sinan işini
severek yapıyordu. Çünkü sevgi
olmadan bu kadar güzel eserler
ortaya konmazdı. Artık asya
yakasında gezilerimiz sona ermişti.