Page 12 - BODRUMDergi | KASIM 2025 | SAYI:17
P. 12
GÜNDEM GÜNDEM
Doğanın Altın Mucizesi: Bal
o
MUSTAFA KÜÇÜK
İnsanoğlunun doğayla kurduğu en tatlı ilişki belki de bal ile başlamıştır. Tarihi M.Ö. 7000’li yıllara kadar
uzanan bal, o dönemlerden bu yana hem lezzet hem de şifa kaynağı olarak sofralarda yerini almıştır. Bugün de
kahvaltıların vazgeçilmezi olan bu doğal mucize, yalnızca tadıyla değil; besin değeri, sağlık üzerindeki etkileri
ve üretim süreciyle de büyüleyici bir biyolojik hikâyeye sahiptir.
Balın Ardındaki Büyük Emek
Bal; arıların çiçeklerden, ağaçlardan
veya meyve tomurcuklarından
topladıkları nektarı, özel “bal
midelerinde” bulunan invertaz
enzimi sayesinde kimyasal olarak
dönüştürmeleriyle oluşur. Ardından
bu değerli sıvı, petek gözlerine özenle
yerleştirilir ve olgunlaşmaya bırakılır.
Sonuçta ortaya çıkan şey, doğanın en
saf ve en güçlü gıdalarından biridir; bal.
Balın kalitesi; bitkisel kaynak,
coğrafi bölge ve kimyasal bileşimi
gibi faktörlere bağlı olarak değişir.
Ortalama olarak bal, yüzde 82
karbonhidrat, yüzde 17 su ve kalan
kısmında mineraller, vitaminler,
fenolik bileşikler, aminoasitler ve
enzimler barındırır. Bu zengin içerik,
balı hem enerji deposu hem de doğal
bir ilaç hâline getirir.
Çiçekten Çama: Balın Türleri
Arıların topladığı kaynağa göre ballar
iki ana grupta incelenir:
o Çiçek Balları: Bitki çiçeklerinin
nektarlarından üretilir. Ihlamur,
akasya, kekik, yonca, pamuk ve
turunçgil balları en bilinen örnekleridir.
o Salgı Balları: Bitkilerin ya da bitkiler
üzerinde yaşayan bazı böceklerin
salgılarından üretilir. Çam, kestane,
köknar, meşe ve yaprak balları bu
gruptadır.
Ayrıca bal, tüketim şekline göre de
ikiye ayrılır:
o Petekli bal, arıların peteğe doğrudan
depoladığı doğal hâlidir.
o Süzme bal ise peteklerin sır tabakası
kaldırılarak santrifüj yöntemiyle elde
edilir.
10

