Page 21 - etz
P. 21
2018-TYT/Sosyal Bilimler
22. İnsanın özüne ilişkin herhangi bir tanım varsa bu tanım 24. Platon için Demiurgos, yaratıcı değil de mimari bir
tözsel değil işlevsel bir tanım olarak anlaşılmalıdır. Tanrı'dır. İdeaları model alarak fenomenler dünyasında
İnsanı, ne metafiziksel özünü oluşturan bir ilkeyle ne de maddeye şekil vermiştir. Platon’un öğrencisi
deneysel gözlemle araştırılabilecek herhangi bir doğal Aristoteles’e göre Tanrı, varlığın yaratıcısı değil onun
ÖSYM
yeti veya içgüdü aracılığıyla tanımlayabiliriz. İnsanın amacıdır. Aristoteles’ten önemli ölçüde etkilenen Farabi
ayırıcı niteliği metafiziksel doğası değil yaptığı iştir. ise ölümsüz olduğuna inandığı ruhlar dâhil, tüm varlığın
Yapılan bu işler, insanlık halkasını tanımlayıp belirler. Tanrı’dan bir tür taşmayla ortaya çıktığını ileri sürer.
Dil, söylence, din, sanat, bilim ve tarih gibi edimler bu Orta Çağ’ın ünlü isimlerinden Anselmus ise
halkanın ögeleri ve çeşitli dilimleridir. Bu edimler Hristiyanlıktaki yaratılış anlayışını temel alarak Tanrı’nın
soyutlanmış rastgele yaratılar değil daha çok işlevsel her şeyi yoktan var ettiğini savunur.
olan ortak bir bağ vasıtasıyla ortaya çıkmış unsurlardır.
Bu parça din felsefesinin aşağıdaki problemlerinden
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine hangisiyle ilişkilidir?
ulaşılabilir? A) Tanrının varlığı
A) İnsanın neliği sorusu onun somut üretimlerine
bakılarak cevaplandırılabilir. B) Maddenin sonsuzluğu
B) İnsanı farklı kılan, aklı sayesinde fizikötesi bir varoluşa C) Tanrı evren ilişkisi
sahip olmasıdır.
D) Tanrının ezelî ebedî oluşu
C) Bilimsel bir yöntemle insanın varlığının anlamı ortaya
konabilir.
E) Ruhun ölümsüzlüğü
D) Erdemli davranış, insanın doğasına uygun olanı
yapmasıdır.
E) İnsan doğası, karmaşık yapısı dolayısıyla
tanımlanamaz.
25. Rawls’a göre aristokrasiyle yönetilen veya kast
sisteminin hâkim olduğu toplumlar adil değildir. Çünkü
onlar insanın doğuştan gelen farklı özelliklerini
kendilerine göre üstün görüp içselleştirmiş, bu özellikleri
devletin temeli yapmışlardır. Ancak Rawls için doğadaki
23. Dışa vurumculuk akımına göre, sanatçının yaratma bu rastlantısal durumlar, ölüm gibi değiştirilemez
süreci bir eylemdir. Bu süreçte sanatçının duyguları, değildir. Eğer toplumsal sistemdeki kurumlar adaletin iki
sezgileri, tavırları açığa çıkar ve yapıta yansır. Sanatın ilkesine göre düzenlenirse adil bir toplum ortaya çıkar.
temeli nesne, yapıt veya ürün değil, sanatçının Bu ilkelerden biri eşit temel özgürlüklere sahip olma,
tecrübeleri ve hisleridir. Sanat eserinin değeri; yaratıcı diğeri de sosyal ve ekonomik eşitsizliğin giderilmesi için
ruhun tazeliği, bireyselliği, özgünlüğü ve içtenliği kanunların en az avantajlı olanın yararına olacak şekilde
tarafından belirlenir. Sanatçının gerçekliğe bağlı kalmak, düzenlenmesidir.
alımlayıcısının hoşuna gitmek veya takdirini kazanmak
gibi bir sorumluluğu yoktur. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
ulaşılabilir?
Bu parçada sanat eserinin aşağıdaki özelliklerinden A) Adaletsizlik toplumsal yaşamın zorunlu sonucudur.
hangisi vurgulanmaktadır?
A) Kalıcı olma B) Yaratıcı olma B) Doğanın sunduğu adaletsizlik; özgürlük ve eşitlik
ilkeleriyle giderilebilir.
C) Evrensel olma D) Temsil edici olma
C) Doğuştan gelen farklı özellikler siyasi sistemler için
E) Kişisel olma zenginliktir.
D) Adaletsiz toplumlarda insanlar kaderlerini kabul
etmelidir.
E) Adaletli toplumlarda toplumsal sınıflar doğuştan gelen
farklılıklarla oluşur.
SOSYAL BİLİMLER TESTİ BİTTİ.
19
TEMEL MATEMATİK TESTİNE GEÇİNİZ.