Page 35 - NABIZ 3
P. 35
Meksika doğumludur. Sanatçı kişiliğinin yanı sıra bir feminist olarak da anılmaktadır. Zorluklarla dolu kısacık ömründe, çok
sayıda önemli eser vermiştir.
Ölmeden önce üne kavuşan nadir ressamlardan biri olmuş, 20. yüzyılın popüler kültür ikonu
haline gelmiştir. Sanatı bazıları tarafından sürrealist olarak tanımlanmışsa da kendisi bu
tanımı hiçbir zaman kabul etmemiştir.
Kederlerini unutabilmek için resme sarılan Kahlo’nun 143 tane tablosu bulunmaktadır.
Kısacası; çektiği bedensel ve ruhsal acılara rağmen yaşamaktan hiçbir zaman vazgeçmemiş güçlü mü güçlü bir kadındır!
6 Temmuz 1907’de Meksika’nın güneyindeki Coyoacan’da dünyaya geldi. Macar Yahudisi fotoğrafçı Wilhelm Kahlo ile
Kızılderili asıllı Matilde Calderon Gonzales’in 4 kızından üçüncüsüydü.
Ancak sonraki yıllarda doğum gününü Meksika’nın devrim tarihi 7 Temmuz 1910 olarak değiştirecekti. Çünkü Kahlo’ya
göre hayatı, modern Meksika’nın doğuşuyla birlikte başlamak zorundaydı. Ailesiyle birlikte Coyoacan’da yaşayan ressa-
mın oturduğu ev, sahip olduğu renkten dolayı "Mavi Ev " olarak anılıyordu.
Ve sanatçı hayatının büyük bölümünü dış duvarları kobalt mavisi renkte bo-
yanmış olan bu evde geçirdi. Kızılderili asıllı olan annesi ressamın tabirine göre
kibar, zeki, bazen zalim, hesaplı ve aşırı dindardı. Tam tersine babası ise şef-
katli ve anlayışlıydı.
Henüz 6 yaşındayken çocuk felci geçiren Kahlo için bu hastalık, ölüme çelme
attığı ilk hamlesiydi. Direnerek hastalığı yense de bir bacağı diğerine göre daha
ince kalmıştı. Çocuk felcinden yadigar kalan ince bacağı ona “tahta bacak Frida”
gibi hoşlanmadığı lakaplar takılmasına neden oldı. Ve sonraları dünyaca ünlü bir ressam olacak küçük kız, bacağındaki incel-
me yüzünden hep uzun etekler giyecekti. 33
Bir erkek çocuğu gibi büyüyen ve okul yıllarında daha çok erkeklerle arkadaşlık eden Kahlo' nun başa çıkmak durumunda
kaldığı ilk engeli bacağıydı. Yılmadı, tıp eğitimi almaya karar vererek, Meksika’daki Ulusal Hazırlık Okulu’na girdi. Dönemin en
iyi okullarından biri olan bu okula girerek 35 kız, 1.965 erkek çocuğuyla birlikte eğitim aldı.
1925 yılının 17 Eylül’ünde erkek arkadaşı Alejandro Gomez Arias ile okuldan dönen Frida’nın bindikleri otobüs bir tramvayla
çarpıştı.
Çok sayıda insanın hayatını kaybettiği kazada ağır yaralandı. Sayısız kırık çıkığın
yanı sıra karnından girip omurgalarını zedeleyerek dışarı çıkan demir bir çubukla
hastaneye götürüldüğünde doktorlar yaşama şansının düşük olduğunu söylemiş-
lerdi. Feci kazadan tam 1 ay sonra taburcu edilmişti. Acılar içerisinde kıvranması-
na rağmen bunu yansıtmayan genç kadın, uzun süre boyunca doktor, hastane, ilaç,
yatak ve korselerle iç içe olacaktı.
Aşağı yukarı 30 kez ameliyat olan ressamın bütün günü yatakta geçiyordu.
Wilhelm Kahlo, yüzünü güldürmek için ona (tablolarında da göreceğimiz) bir
karyola yapmıştı. Annesi ise kendisini görebilmesi için tavana bir ayna as-
mıştı. Ve bu ayna onun için bir başlangıç olacaktı. Çünkü çareyi resim yapmak-
ta bulmuştu. Resim yaparak acılarını unutmaya çalışan kadın her geçen gün
biraz daha iyileşti ve yatakta geçirdiği süre boyunca resim yapmaya devam
etti. Tavandaki aynası sayesinde bu dönemde pek çok *otoportre yaptı. Ka-
zadan yaklaşık 2 sene sonra yürümeye başladı. Meksikalı Michalangelo ola-
rak da bilinen ressam Diego RİVERA ile tanışarak ona aşık oldu, çift 1929
yılının Ağustos ayında tüm itirazlara rağmen evlendi.
* Otoportre: Kişinin kendisinin yaptığı portresi.