Page 141 - 014 IMAN VE KUFUR MUVAZENELERI YENI.indd
P. 141
ONUNCU MES'ELE 141
[Meyve Risalesi’nden]
BU ONUNCU MES'ELEYE BİR HÂTİME OLARAK
İKİ HÂŞİYEDİR
Birincisi: Bundan oniki sene evvel işittim ki; en dehşetli ve mu-
annid bir zındık, Kur'ân’a karşı sû-i kasdını, tercümesiyle yapmağa
başlamış ve demiş ki: “ Kur'ân tercüme edilsin, tâ ne mal olduğu bi-
linsin. ” Yani, lüzumsuz tekrârâtı herkes görsün ve tercümesi O’nun
yerinde okunsun diye dehşetli bir plân çevirmiş. Fakat, Risalei'n-
Nur’un cerhedilmez hüccetleri kat'î isbât etmiş ki; Kur'ân’ın hakîki
tercümesi kàbil değil ve lisân-ı nahvî olan Lisân-ı Arabî yerinde
Kur'ân’ın meziyetlerini ve nüktelerini başka lisân muhâfaza ede-
mez ve herbir harfi, on adedden bine kadar sevâb veren kelimât-ı
Kur'âniye’nin mu'cizâne ve cem'iyetli tâbirlerinin yerini, beşerin
âdi ve cüz'î tercümeleri tutamaz, O’nun yerinde câmilerde okun-
maz diye Risalei'n-Nur her tarafta intişarıyla o dehşetli plânı akîm
bıraktı. Fakat, o zındıktan ders alan münâfıklar, yine şeytan he-
sabına Kur'ân güneşini üflemekle söndürmeğe aptal çocuklar gibi
ahmakàne ve divânecesine çalışmaları hikmeti ile bana gayet sıkı
ve sıkıcı ve sıkıntılı bir hâlette bu Onuncu Mes'ele yazdırıldı tah-
min ediyorum. Başkalarla görüşemediğim için hakikat-i hâli bile-
miyorum.
İkinci Hâşiye: Denizli hapsinden tahliyemizden sonra meşhûr
Şehir Oteli’nin yüksek katında oturmuştum. Karşımda güzel bahçe-
lerde kesretli kavak ağaçları birer halka-i zikir tarzında gayet latîf,
tatlı bir sûrette hem kendileri, hem dalları, hem yaprakları hava-
nın dokunmasıyla cezbekârâne ve câzibedârâne hareketle raksları,