Page 142 - 014 IMAN VE KUFUR MUVAZENELERI YENI.indd
P. 142
142 İMAN VE KÜFÜR MUVÂZENELERİ
kardeşlerimin müfârakatlarından ve yalnız kaldığımdan hüzün-
lü ve gamlı kalbime ilişti. Birden güz ve kış mevsimi hâtıra gel-
di ve bana bir gaflet bastı. Ben o kemâl-i neş'e ile cilvelenen o
nâzenîn kavaklara ve zîhayatlara o kadar acıdım ki, gözlerim yaş
ile doldu. Kâinâtın süslü perdesi altındaki ademleri, firâkları ihtar
ve ihsâsıyla kâinât dolusu firâkların, zevâllerin hüzünleri başıma
toplandı. Birden Hakikat-i Muhammediye’nin ( A.S.M. ) getirdiği nur
imdâda yetişti, o hadsiz hüzünleri, gamları, sürûrlara çevirdi. Hattâ
o nurun, herkes ve her ehl-i îmân gibi benim hakkımda milyon fey-
zinden yalnız o vakitte o vaziyete temâs eden imdâd ve tesellîsi
için Zât-ı Muhammediye’ye ( A.S.M. ) karşı ebediyen minnetdâr ol-
dum. Şöyle ki:
Ol nazar-ı gaflet, o mübârek nâzenînleri; vazifesiz, netice-
siz, bir mevsimde görünüp, hareketleri neş'eden değil, belki güyâ
ademden ve firâktan titreyerek hiçliğe düştüklerini göstermekle,
herkes gibi bendeki aşk-ı bekà ve hubb-u mehâsin ve muhabbet-i
vücûd ve şefkat-i cinsiye ve alâka-i hayatiyeye medâr olan damar-
larıma o derece dokundu ki, böyle dünyayı bir manevî Cehenneme
ve aklı bir tâzib âletine çevirdiği sırada, Muhammed Aleyhissalâtü
Vesselâm’ın beşere hediye getirdiği nur perdeyi kaldırdı; i'dâm,
adem, hiçlik, vazifesizlik, abes, firâk, fânîlik yerinde o kavakların
herbirinin yaprakları adedince hikmetleri, mânâları ve Risalei'n-
Nur’da isbât edildiği gibi, üç kısma ayrılan neticeleri ve vazifele-
ri var diye gösterdi.
Birinci kısım: Sâni'-i Zülcelâl’in esmâsına bakar. Meselâ: Na-
sıl ki bir usta, hàrika bir makineyi yapsa, onu takdir eden herkes
o zâta “ Mâşâallâh, Bârekallâh ” deyip alkışlar. Öyle de; o maki-
ne dahi, ondan maksûd neticeleri tam tamına göstermesiyle, lisân-ı
hâliyle ustasını tebrik eder, alkışlar. Her zîhayat ve herşey böyle
bir makinedir, ustasını tebriklerle alkışlar.
İkinci kısım hikmetleri ise: Zîhayatın ve zîşuûrun nazar-
larına bakar. Onlara şirin bir mütâlaagâh, birer kitab-ı mârifet