Page 163 - 014 IMAN VE KUFUR MUVAZENELERI YENI.indd
P. 163
OTUZUNCU SÖZ 163
denildi ki: “ Bu elektrik ile o âlet, Kur'ân’ın hazinesinden size ve-
rilmiştir. ” Her ne ise.. çok zaman öylece gittim. Baktım ki, öteki
tarafa çıktım. Gayet güzel bir bahar mevsiminde bulutsuz bir gü-
neş, rûh-efzâ bir nesîm, hayatdâr bir âb-ı lezîz, her taraf şenlik için-
de bir âlem gördüm. “ Elhamdülillâh ” dedim. Sonra baktım ki; ben
kendi kendime mâlik değilim. Birisi beni tecrübe ediyor.
Yine evvelki vaziyette o sahrâ-yı azîmede, boğucu bulut altın-
da yine ben kendimi gördüm. Daha başka bir yolda, bir sâik beni
sevkediyordu. Bu defa tahte'z-zemin değil, belki seyir ve seyahat-
le yeryüzünü kat'edip öteki yüze geçmek için gidiyordum. O seya-
hatimde öyle acâib ve garâibi görüyordum ki, ta'rif edilmez. Deniz
bana hiddet ediyor, fırtına beni tehdid eder, herşey bana müşkülât
peydâ eder. Fakat, yine Kur'ân’dan bana verilen bir vâsıta-i se-
yahatimle geçiyordum, galebe çalıyordum. Gitgide bakıyordum;
her tarafta seyyahların cenazeleri bulunuyor. O seyahati bitirenler,
binde ancak birdir. Her ne ise.. o buluttan kurtulup, zeminin öte-
ki yüzüne geçip güzel güneşle karşılaştım. Rûh-efzâ nesîmi tenef-
füs ederek “ Elhamdülillâh ” dedim. O Cennet gibi o âlemi seyre
başladım.
Sonra baktım, biri var ki; beni orada bırakmıyor. Başka yolu
bana gösterecek gibi, yine beni bir ânda o müdhiş sahrâya getirdi.
Baktım ki; yukarıdan inmiş, aynı asansörler gibi muhtelif tarzlar-
da bazı tayyare, bazı otomobil, bazı zenbil gibi şeyler görünüyor.
Kuvvet ve isti'dâda göre onlara atılsa yukarıya çekiliyor. Ben de bi-
risine atladım. Baktım, bir dakika zarfında bulutun fevkıne beni çı-
kardı. Gayet güzel, müzeyyen, yeşil dağların üstüne çıktım. O bu-
lut tabakası, dağın yarısına kadar gelmemişti. En latîf bir nesîm,
en lezîz bir âb-ı hayat, en şirin bir ziyâ, her tarafta görünüyor.