Page 82 - 014 IMAN VE KUFUR MUVAZENELERI YENI.indd
P. 82

82                                   İMAN  VE  KÜFÜR  MUVÂZENELERİ





                            ِ
                                                   ۪
                                                                    ِ
                                                            ۪
                                            ۪
                   ا    ۂرא      َ  כ   زא    ـ  ء     ازَأ ،   هاررد
                                                                  ُ
                                                             ْ
                                             ْ
                                     ْ ُ
                                               َ ْ
                     ْ َ َ َ َ ْ َ
                                                                      َ ْ َ
                                                     ْ ْ ُ ْ
                                                                            ْ َ
                   O çare ise, şudur ki: O cüz'-i ihtiyarîden dahi vazgeçip, irâde-i
                İlâhiye’ye işini bırakıp, kendi havl ve kuvvetinden teberrî edip,
                Cenâb-ı Hakk’ın havl ve kuvvetine ilticâ ederek, hakikat-i tevek-
                küle yapışmaktır. “ Yâ Rab! Mâdem çare-i necât budur. Senin
                yolunda o cüz'-i ihtiyarîden vazgeçiyorum ve enâniyetimden
                teberrî ediyorum...
                                                            ِ
                                             ۪
                                                       ِ
                                ،د      ِ   ـ  د      א   א   َ
                                    َ
                                              َ َ ُ
                                                          َ
                                 ْ
                                       ْ َ
                                                         َ
                                   َ
                                                ْ
                                         ِ
                                                          ِ
                                                    ِ
                                                ِ
                                 ا    هא       א    ۪     ر
                                          َ ُ
                                                 َ َ
                                                            َ ْ َ
                                           َ
                                  ْ َ َ
                   Tâ senin inâyetin, acz ve zaafıma merhameten elimi tutsun.
                Hem, tâ senin rahmetin, fakr ve ihtiyacıma şefkat edip bana
                istinâdgâh olabilsin, kendi kapısını bana açsın. ”
                                                     ِ
                                                 ِ
                                                                 ِ
                       ــכ  ،  ا   א     ر   א    ۪  ِ     כ  כ نآ
                                                                      َ ْ
                                    ْ
                       ْ َ
                            ْ
                                  َ
                                         ْ
                      َ        ْ      َ    َ ْ َ   َ َ      ْ َ      ْ
                                                   ِ ِ ِ
                                                               ۪
                                            ِ
                          ا   ه ـْ   כ   כ ى ۪ رא   ا ء     ا     כ
                                                                   ْ َ ُ َ
                                     َ ْ
                                                    ْ
                          ْ َ
                                                         ْ ُ ْ
                                                                 َ
                                         َ
                                                  َ
                                                                ْ
                             َ َ َ
                   Evet, her kim ki; rahmetin nihâyetsiz denizini bulsa elbette bir
                katre serâb hükmünde olan cüz'-i ihtiyarına i'timâd etmez; rahme-
                ti bırakıp ona müracaat etmez.
                                                 ۪ ِ
                                                           ِ
                                 א          אכ  ز   ا !ها  َأ
                                    َ
                                                  َ ْ َ
                                                        ْ
                                             َ
                                 ْ َ
                                        ُ
                                                             ْ َ ْ
                                           ْ
                                دא        دא ـــ    ۪  ِ       ۪ و
                                                  ْ
                                            َ ْ
                                   َ
                                                          ْ ُ ْ
                                  ْ َ ُ
                                                َ ُ
                                           ْ
                   Eyvâh aldandık!.. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sâbit zannettik. O
                zan sebebiyle bütün bütün zâyi' ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87