Page 17 - Adilname 2019 orjinal
P. 17

YAZI:

 Vildan ERMİN









 İstanbul’um ben, iskelelerimde beklerim umutlarımın terfiini.
 Islatır yağmur taşlı iskeletimi,
 Çelikten yapılmış kanatlarımı taşır tüm kuşlar.  İnsanlar müziği fazla basite alıyor bence. Bir şarkı aynı anda çok farklı
 Bir yanımda Avrupa, diğer yanımda Asya var.  karakterlerde  aynı  duyguyu  hissettiriyorsa,  sözlerine  eşlik  ederken
 Çarpar rüzgâr sokaklarıma, yankılanır her yerde şiirlerim.  midelerindeki  kelebekler  aynı  heyecanla  uçuşuyorsa  basit  bir  şey
 İstanbul’um ya ben, kalabalığın arasından yine yalnızlığı seçerim.  olmamalı bu müzik. Filmlerde bile müziksiz bir sahne yokken hayatın
 Gün geçer gece olur,
 İNCE  Güneş doğar gündüz olur, yokluk olur, dert olur, insan olur;  müziksiz geçebileceğini hiç sanmıyorum. Ben öyle pek şarkı dinlemem  Müzik  ele   bakılmasını,   karıştırılmasını   istemez.
                                                                                      listemiz  bizim  hakkımızda  pek  çok
        belli bir tarzım da yoktur arabada giderken öylesine radyoda çalanları  şeyi
                                                                                   verir.  Belki  de  bu  yüzdendir  ki  bazıları
 Ben hep İstanbul olurum.
        dinlerim diyen biri için ruhunun çürüdüğünü veya çürümeye başladığını  müzik listesine
 Itır şişelerine denizimden koy, koklat ellere,
 BELİN  Parçalar al gökyüzümden yapıştır istediğin yere.  rahatlıkla söyleyebilirim. Bir söz vardı hani, müzik ruhun gıdasıdır diye.  Kişiliğinin,  onu  o  yapan  her  şeyin  açığa  çıkmasından  korkar.
        Yok yok öyle değil, bence müzik ruhun kendisidir. Nasıl ki ruhlarımız  Çünkü onu o yapan her şey o listededir. Duyguları, düşünceleri, anıları,
 Kopart İstanbulluğumdan dilediğin kadar.
        birbirinden farklıysa müzik tarzımız da farklıdır. Kimisi pop, kimisi rock,  sevdikleri, nefret ettikleri, sırları o melodilerin içinde saklanır. Eskiden
 Ben hep İstanbul kalırım.
 GEVREĞİ  Sil anılarımın günlüğünü, yeter ki çöz şu boğazımdaki düğümü.   kimisi  caz,  kimisi  arabesk...  ama  illaki  bir  tarzımız,  kendimize  yakın  dinlediğimiz  bir  şarkıyı  duyunca  duygulanmamızın  sebebi  ne  şarkının
        hissettiğimiz bir tür vardır. Ruhumuz gibi. Ve bu tarz bizim kişiliklerimizi  sözleri ne de söyleyen sanatçının sesidir. Bunun bence tek bir sebebi var
 Ezanlarımın sesini kısma,
        belirler. Ben her şeyi dinlerim diyen birisi ya hala karakterini bulamamıştır  o da eskileri hatırlamaktır. O şarkıyı dinlediğimiz zamanki ruh halimiz,
 Minareler hançer olup sırtıma saplanmasın yeter ki
 Ben yine İstanbul olurum.  ya da ruhu kayıptır. Ve kayıp bir ruh kadar korkunç bir şey yoktur bence.  hislerimiz,  yaşadıklarımız  aklımıza  düşer.  Yıllar  önce  o  şarkıyı  ilk
        Kendini bulamamak, bilememek boşlukta olmakla eş değerdir.
                                                              dinlediğimizde olduğumuz yer, etrafımızdaki kişiler, yaşadığımız olaylar
 Terim kavrulmuş kahve kokar,                                 gözlerimizin önüne serilir.
 Gökyüzünde  dalgalanır  ya  bayraklar;  tarihin  umut  türküsünü
 mırıldanırım Salacak’tan.                                    Belki de kendimize unutturmaya çalıştığımız o şeyler gün yüzüne çıkar
 Tüm umudunu suyun üstünde saklayan bir hikâyem var.          ve unutmak istemediğimiz tüm o güzel duyguları tekrar tekrar hatırlarız.
 Çayım dans eder ince belli gevrekle.                         Müzik  hatırlatır  bunları  bize,  müzik  yapar  bunların  hepsini.  Bu  gücün
 Göğsümde bir acı her gün yiğidini bekler.                    farkında olmayanlar ise kaybolmuş ruhlarıyla hayata tutunmaya çalışırlar.
 Keşke kurtarsa beni yeniden, durdursa özlemimi diye düşünürüm
 İstanbul’um ben İstanbul hatta daha da İstanbul’um ben
 Çalsalar da geçmişimin eşsiz tınısını daha da kükreyen, şiddetlenen
 İstanbul
 Uçurtmalar kahkaha atarlar suratıma
 Onca yenilgiye rağmen tebessümün kucağında ninnileşen İstanbul
 Dudakları  mühürlü  sırlarını  rüzgâra  bile  anlatmayacak  türden  bir
 İstanbul
 İstanbul’um ben hatta daha da İstanbul olacak kadar…








                YAZI:

                Şevval ALTINAY










 14 | ADİLNÂME / 2019                                                                        15 | ADİLNÂME / 2019
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22