Page 51 - Münip E-Book
P. 51
YUNUS EMRE
met istiyorum.” der. Hacı Bektaş himmetin kendisine başka “Bir kez gönül yıkdun ise bu kılduğun namaz degül
bir yerden ulaşacağını söyleyerek Yunus’u Tapduk Emre’ye Yetmiş iki millet dahı elin yüzin yumaz degül”
yönlendirir.
Yunus Emre, tasavvuf yolunun bir eridir. İlhamını aldığı
Her haliyle Allah yolunun yolcusu olduğu bellidir Yu- toprakların tertemiz bir nefesidir. İnsanları ayırt etme-
nus’un. Attığı adımda bu dünyanın ötesinden ilhamlar den hepsine aynı mesafeden baktığı için değerlidir. Hacı
alarak yaşadığını hissettirir. Kırk yıl boyunca tekkeye ge- Bektaş kapısında buğday ile himmet arasındaki terci-
tirdiği odunlar da herkesin dikkatini çeker. Bütün odun- hinde de kendisini aç ve umutla bekleyen köylülerini
lar kuru ve düzgündür. Bir tek eğri odun taşımamıştır düşünmesinden anlıyoruz onun insana verdiği değeri.
sırtında. Bir gün Taptuk bunun sebebini sorar, cevabı Önce buğday sonra himmet. İnsana değerli olduğunu
tam Yunus’un yüreğinin sesine yakışan bir cevaptır; hissettirmeden onlardan bir şey istemen mümkün de-
ğil. Bütün kapıları insani değerlerle açmak gerek. Böyle
“Şeyhim, bu kapıdan eğri adam da eğri odun da giremez.”
açılan kapıdan girmek de huzurla olur, daha kolay kabul
Kırk yıl hizmet ettikten sonra diyar diyar gezen, gönül- görür.
lere dokunmak isteyen Yunus, artık şiirler de söylemeye
başlar. Ahmet Yesevî’nin açtığı yolda yürüyen, tasavvuf Bugün bile Yunus’u hiçbir zümreye dâhil etmeden
ehlinin izini takip eder. Özü, sözü sevgidir Yunus’un. sevmenin kaynağı buradadır. Hacı Bektaş kapısındaki
İlahî bir sevgiyi insanlara kucak kucak dağıtmak için Yunus da Taptuk eşiğindeki Yunus da sevgiyle yoğrul-
yollara düşer. muş bir yüreğin sahibidir. Aşk ile yapılan işin kapısı da
Hakk'a çıkar.
“Ben gelmedim da’vî içün benim işüm sevi içün
Dostun evi gönüllerdür gönüller yapmaya geldüm” “Aşksızlara verme öğüt öğüdünden alır değil
Aşksız âdem hayvân olur hayvân öğüt bilir değil”
Kimseyi ayırmadan, herkese Yaratıcı’nın bir eseri ola-
rak bakarak sevgiyi dağıtmanın yollarını anlatır Yunus. İnsanın arayışı devam edecek. En güzeli bulana kadar
Onun şiirleri çıktığı hakikat yolunun birer nişanesidir. yollar aşılacak, geceler gündüz edilecek. Yürek ferahla-
Herkesi sevmek, herkese değer vermek… İnsanlığın yıp da Yaratıcı’nın karşısına çıkmaya yüzü olana kadar
gereği de burada yatmaktadır. Hümanist bakış açılarıyla kum dolacak ayaklar, nefesler sıkışacak, denizler aşılıp
dünyaya gülücük dağıtanlar Yunus’un sadece bir sözünü dağlardan geçilecek. Gerçek olana ulaşınca da hiçbir
hayatlarına örnek alsalardı bizler bugün zulümden, sa- şeye ihtiyacı kalmayacak insanın.
vaştan ve acılardan bahsetmemiş olacaktık.
“Cânlar cânını buldum bu cânım yağma olsun
“Elif okuduk ötürü Assı ziyândan geçdim dükkânım yağma olsun”
Pazar eyledik götürü, …
Yaratılmışı hoş gördük “Yûnus ne hoş demişsin bal u şeker yemişsin
Yaratan’dan ötürü” Ballar balını buldum kovanım yağma olsun”
Her şeyin kaynağı gönüldür. Niyetler önemli. Yürekten Yunus’un mezarının yeri ile ilgili sayısız rivayet var. On-
inanmak, inandığına sarılmak insanın mertebesini yük- larca mezarı ya da makamı var. Aramaya ne hacet. Sözün
seltir. Göstermelik yapılan hiçbir şeyin kimseye faydası sahibi Yunus; mezarının yerini de tarif ediyor. Gönül-
olmaz. Kırıp dökerek, insanlara zulüm ederek, arkasında den severek, yürekten inanarak bulunur ancak buluna-
gözü yaşlı insanlar bırakarak yapılan hiçbir amelin kişiye cak ne varsa.
faydası olmaz. Bugün de Müslüman’ım diyerek zulme-
den, zulme seyirci kalan aynı zulme ortaktır. “Dostun evi gönüllerdür gönüller yapmaya geldüm”
2021/1 49