Page 200 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 200
lenmediği bir hapishaneden gelen ölüm haberiyle sarsıldı. Dev-
rimci tutsakların devam eden direnişlerine destek vererek açlık
grevi yapan 5 adli tutuklu, Uşak Hapishanesinde idare destekli
sivil faşistlerce gerçekleştirilen saldırıda katledildiler. Bazıları
DHKP-C sempatizanı olan Muharrem Akbulut, Abdülgafur
Yavuz, Mete Önsay, Metin Sümbül, Kadir Subaşı vahşice kat-
ledilirken, 2 adli tutuklu da de ağır yaralandı.
Bu tutsaklar, Ölüm Orucuna verdikleri destekle aynı za-
manda egemenlerin, kontrgerillanın “adli tutuklular rahat, so-
runları yok. Siyasiler olay çıkarmak için eylem yapıyorlar”
demagojilerini, politikalarını da bozuyorlardı. Uşak’taki kat-
liam kontrgerillanın pervasızlığını, halka yönelik tehdidin bo-
yutunu ortaya koyan en çıplak örneklerden biriydi.
9 TEMMUZ GENELGESİ
DYP-RP koalisyon hükümetinin Adalet Bakanı Şevket
Kazan, eylemin 51. günü, 9 Temmuz 1996 tarihinde yeni bir ge-
nelge çıkarttı.
Yeni Adalet Bakanı bir manevra yaparak kamuoyunu kan-
dırmaya, tutsakların meşruluklarını gölgeleyerek eylemi des-
teksiz bırakmaya çalışıyordu. Yayınlanan genelge Mehmet
Ağar imzalı 6, 8 ve 9 Mayıs tarihli genelgeleri bir araya toplu-
yor, adli tutsaklara ayda bir açık görüş hakkı veriyordu. Tama-
men aldatmacadan ibaret olan bu genelge; Şevket Kazan’a
istediği, amaçladığı manevra alanını kazandırmadı. Çünkü,
başta tutsaklar ve tutsak aileleri bu genelgenin bir aldatmaca
ve oyalamaca olduğunu belirtip bunu kamuoyunda da teşhir
ederek eylemlerini kararlılıkla sürdüreceklerini ilan ettiler.
9 Temmuz Genelgesi’nden sonra Parti-Cephe tutsakları
yapılması gerekenin 2. ekipleri devreye sokmak olduğunu be-
lirtti. Ölüme yatacak yeni insanlar kararlılığın, kazanma inan-
200