Page 216 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 216
pırdatmadıkları her ölüm, onların insanlıklarından, demokrat-
lıklarından, ilericiliklerinden kopan bir parçaydı. Doğruydu,
insan olduklarını hatırlamakta geç kalmışlardı.
DÜŞMANDAN SON BİR HAMLE
Düşman son kozunu 68. gün devreye soktu. Sağmalcılar
Hapishanesi’nde tutsakların 6 aydır arama yaptırmadıklarını,
tutsakların zorla ölüme gönderildiklerini ve mutlaka “onları ör-
gütlerin elinden alacaklarını” söyleyerek operasyon yapacağı
tehdidinde bulundu. Operasyon tehdidiyle tutsakların ka-
zanma kararlılıklarını kırmak hayalden öte bir şey değildi. Düş-
man hapishanelerin çevresindeki hastanelerin boşaltıldığı
haberlerini de yayarak asıl olarak psikolojik savaşı boyutlan-
dırıyordu. Bu tehditleri yaptığı sırada iki şehit daha verildi.
Ayçe İdil Erkmen dünyada Ölüm Orucu eylemlerinde
şehit düşen ilk kadın olarak kadınların onuru oldu. Eylemin ilk
kadın şehidi Ayçe İdil Erkmen’le aynı saatlerde TİKB’li Tahsin
Yılmaz da Sağmalcılar’da şehit düşüyordu. Şehit sayısı sekize
yükselmişti. Her an, her dakika şehitler çoğalabilirdi. Her şehit
faşizmi beyninden vuran bir silaha dönüşüyordu.
Evet, düşmanın elinde operasyon tehdidinden başka koz
kalmamış ve bu kozu sonuna kadar kullanmaya kararlıydı.
Bütün hesaplar boşa çıkmış, yapacak başka bir şeyi de kalma-
mıştı.
Tutsaklar 69. güne böyle girdiler. Operasyon olursa dire-
nişi yine şehitlerle büyüteceklerdi. Operasyondan korkuları
yoktu. Ama düşmanın demagojilerini de boşa çıkarmalıydılar,
bunun için tüm yetkililere, insanların “zorla ölüm orucuna so-
kulduğu” kanısı ya da iddiasında olan herkese, Ölüm Orucu
savaşçılarıyla konuşup Ölüm Orucu’na zorla gidip gitmedikle-
rini sorabileceklerini, bırakmak isteyenler içinse zorluk çıkar-
216