Page 79 - Kurtuluş Mayıs 2018
P. 79

göstermektedir.                           baskısından; artık klasik hale gelmiş propa-
                                                        gandalarından, "İçinizde anarşistler, provoka-
                 Halk kitlelerini savaşçı-kadro, devrimin
                                                        törler, dış mihraklar vb. var" cümlelerinden
              asli unsunu haline getirmemizin önündeki
              tek temel engel kendimiziz. Önyargılarımızı  etkileniyorlar.
              kırmalı, tüm halkımızı devrim yolunda örgüt-  Yani halk kime, neye güveneceğini bilmi-
              lemeli, savaştırmalıyız.                  yor. En başta kendisine güvenmiyor.
                 Birkaç örnek verelim. 2015 yılında Bur-   Bu etkiyi nasıl kırabiliriz? İşte; sürekli bir
              sa'da metal işçilerinin üretimi durdurma ey-  bağımız olursa, ısrar edersek kırabiliriz. Israr
              lemleri olmuştu. Eylemler; İstanbul, Ankara  ve emek... Bunları gerçekleştirdiğimizde halk
              ve Kocaeli'ye de yayılmıştı. Grup Yorum da  o zaman anlar. Der ki; "Bunların kişisel hiçbir
              metal işçilerinin eylemlerine destek olmak  çıkarı yok. Gerçekten bizim için buradalar."
              için gitmiş, fakat işçiler Grup Yorum'u direniş  Yoksa bağ kuramadığımız, bizi tanımayan in-
              alanına almak istememişlerdi. Kabaca, apoli-  sanlar; "Onlar bugün burada varlar, ama yarın
              tik bir tarzda durumu değerlendirseydik, o iş-  olmayacaklar" diye bakıyorlar.
              çilere kızmamız gerekirdi. "Bak sen" derdik;
                                                           Halkın eylemsizlik içinde olmasının biz-
              "biz desteğe gidiyoruz, onlar bizi almıyor di-
                                                        lerden kaynaklanan bir diğer nedeni de şu:
              renişlerine. Bunlara iyilik de yaramıyor" der-
              dik. Fakat gerçek böyle değil. Oradaki işçiler,  İyi çatışıyoruz; ama halkı çatıştıramıyoruz.
              bizim baktığımız yerden bakmıyor. Biz dışa-  İyi savaşıyoruz; ama halkı savaştıramıyor,
              rıdan geliyoruz, ona göre "yabancı"yız. Ka-  halka komutanlık yapamıyoruz.
              baca diyor ki bizim için; "Bu adamın çıkarı
                                                           Örgütlüyüz; örgütlü düşünüyor, örgütlü
              ne? Kesin benden bir fayda sağlamak istiyor."
                                                        yaşıyor, örgütlü çalışıyoruz. Ama örgütçü de-
                 O ana kadar o işçilerle hiçbir bağımız ol-  ğiliz; insanları örgütleyemiyor, kendi örgüt-
              mamış. Normal değil mi o işçinin düşün-   lülük     düzeyimize      getiremiyoruz.
              düğü...                                   Kadrolaştıramıyoruz.
                 Yine birkaç yıl önce Sarıyer Belediye işçi-  Gazi Mahallesi’nde, Günay Özarslan’ın ce-
              lerinin maaşlarını alamadıkları için direnişe  nazesindeki çatışmalardan birkaç örnek vere-
              geçtikleri bir süreçte, Devrimci İşçi Hareketi  lim:  "Halktan iki teyze akreplerin altına
              sürece müdahil olmuş, direnen işçilere destek  dökelim de kaysın diye bulaşık deterjanları ge-
              olup direnişi yönlendirmişti. O süreçte de iş-  tirmişti. Bizimkiler önemsememiş, kadınlar
              çilerden bizi hiç tanımayanlar vardı. Ve daha  yine gidip kendileri dökmüş."
              sonra kendilerinin de söylediği üzere, bize
                                                           "Bir teyze molotofçulara gelip 'bana da öğ-
              şöyle bakıyorlardı: "Bu adamların kesin bir
                                                        retin, ben de atmak istiyorum' demiş. 'Olmaz,
              menfaati var. Yoksa neden bize destek olsun-
                                                        molotofçular var, onlar yapar' demiş oradaki
              lar?"
                                                        arkadaşlarımız."
                 Bir başka örnek. 2014'te 301 madencinin
                                                           "En yakınımızdaki halk ilişkilerimiz bile ne
              hayatını kaybettiği Soma Katliamının ardın-
              dan; ailelere destek için, acılarını paylaşmak  yapabileceğini bilmiyor. Mesela bir ablamız di-
                                                        reniş boyunca hiç gitmedi, ama cadde kena-
              için gittiğimizde, "Bize gelmeyin" diyen, biz-
                                                        rında bekledi, çatışmalara dahil olmadı.
              den uzak duran aileler de oldu. Neden?
                                                        Sorulduğunda 'ne yapacağımı, nasıl yapaca-
                 Çünkü güven sorunu var. Bizi henüz tanı-  ğımı bilmiyorum' dedi. Yani ya çatışmanın
              mıyorlar; tanımadıkları için bize güvenemi-  pasif seyircisi durumunda kalıyorlar, ya da hiç
              yorlar, bizden korkuyorlar. Devletin de
                 kurtuluş                                                                  79
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84