Page 82 - Kurtuluş Mayıs 2018
P. 82

ya da nane likörü şişelerinden yapıyorlardı:  müş kadınların aldığı rolü almıyorlar. Dene-
                                                     yimlerimiz, birçok eylemci kadının kamplar-
              “Öyle ki, Saygon’da eskicilerin ‘savaş gereci’
                                                     daki ya da diğer yerlerdeki yoksul
           olduklarına karar verilen bu masum şişecikleri
           satmalarını yasaklama gülünçlüğüne bile dü-  katmanlardan olduğunu göstermiştir. Fakat li-
                                                     derlik hemen hemen daima eğitilmiş olan şe-
           şülmüş. Satıcılar güçlüğü türlü biçimlerde alt
                                                     hirli tabakadan oluşmuştur. İntifada’da bile
           etmişler. Örneğin her şişenin içine biraz kadın-
                                                     bunu fark ettik. Çünkü bu sosyal ilişkiler soru-
           ların uzun saçlarının bakımında kullandıkları
           kokulu Hindistan cevizi yağı döküp, polislerin  nudur. Toplumumuzun geleneklerine göre, ka-
           sorularını kolayca ‘esans satıyoruz’ diye yanıt-  dının doğal yerinin evi olmasından dolayı,
                                                     politik eylemliliğinin içinde yer alan kadınlar
           larlar. Kurtulmuş bölgelere ulaşmış şişelerin
                                                     pek fazla saygı görmezler. Fakat, bu görüşlerde
           tüfek bakımına yarayacak olan yağları boşal-
                                                     devrim geliştikçe, küçük de olsa değişmeler ol-
           tıldıktan sonra şişeler pamuk bir fitil, bir ma-
           kineli tüfek kurşunu kovanı ve tükenmez   maktadır. Süreç boyunca eylemci kadınların
                                                     saygıyı hak ettikleri ortaya çıktı. Sokakları dol-
           kalemlerden sökülen bir küçük yay yardımıyla
                                                     duranlar daha çok yoksul katmanlardaki ka-
           lambaya çevrilirler.” (Vietkong Çetecileri Ara-
                                                     dınlardır, şehirli kadınlar değil. Çünkü şehirli
           sında, syf.31)
                                                     kadınlar bir aileye ve çocuğa sahip oldukla-
              Bu örnekte de görüyoruz ki, halk bulun-  rında politik işlerinden ayrılırlar ve bunlarla
           maz bir yaratıcılık kaynağıdır. Durup durur-  daha fazla ilgilenirler.“ (Filistin Devrimi Sü-
           ken hiç kimse yaratıcı olamaz. Hele ki    rüyor – syf. 112-113)
           yaratıcılık, halkla bütünleşmemişse, onun ya-
                                                        Libya’da Ömer Muhtar önderliğindeki va-
           ratıcılığını mücadeleye ve örgütlülüğe katma-
                                                     tanseverler, İtalyan sömürgecilerine karşı di-
           mışsa, bilinen klasik yöntemlerin dışında
                                                     renirken, çölde kumların altına saklanırlar.
           mücadeleyi sürdürmek mümkün değildir.
                                                     Çölde tanklarla yürüyen İtalyan askerleri, an-
              Filistinli devrimci Leyla Halid’e “Filistin  sızın karşılarına çıkan halk savaşçıları karşı-
           Devrimi Sürüyor” isimli kitapta şöyle bir soru  sında şaşkınlığına uğrarlar. Çünkü çöl
           soruyorlar:  “Devrimci çalışma bakımından  kumlarının altından fırlayıp çıkmışlardır.
           şehir kadını ile kamp kadını arasındaki farklı-  Halk isterse savaşmanın her yolunu bulur. Vi-
           lıklar nelerdir?”                         etnam’daki gibi yerin yedi kat altına da gire-

              Leyla Halid şu cevabı veriyor: “Şehir ka-  bilir; Libya’daki gibi kumun altında dizlerini
           dını, eğitilebilir olduğundan bilgilere karşı  iple bağlayarak bir feda destanı da yazabilir;
           daha duyarlıdırlar. Fakat yoksul sınıflar daha  ülkemizde Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi
           militan ruhludur. Yine de, eğitilmiş orta sınıf  ayağında çarığı, elinde silahı olmasa da tırpa-
           kadınları sosyal ilişkilerinin geniş ağına bağlı  nını alıp savaşa koşabilir. Düşmanın fiziksel
           olarak diğer kadınlara göre daha özgür olabil-  üstünlüğü işte halkların bu sınıf kiniyle yerle
           mektedirler ve böylece kadın örgütlülüğünün  bir edilecektir.
           liderliği üzerinde etkili olabilmektedirler. Şüp-  Mücadeleyi zenginleştirecek, büyütecek ve
           hesiz, şehitlere baktığımızda, yoksul kadınla-  halklarımızı mücadeleye kazanacak her çaba
           rın, kendilerini feda etmeye daha hazır   olumlu bir adımdır.
           olduklarını görürüz. İntifada’yı göz önüne alın.
           Bütün kadınlar, köylerden, kamplardan ve şe-  Nikaragua'da 1972 yılında gerçekleşen
           hirlerden mücadeleye katılabilir. Fakat halen  deprem, on binlerce ölü, yüz binlerce evsiz
                                                     Nikaragualı... Ve bu süreçte halkının yanında,
           mücadeleyi sürdürenler arasında çok az şehirli
                                                     halkla birlikte yaralarını sarmaya çalışan bir
           kadın vardır. Şehirli kadınlar, az eğitim gör-
                                                     devrimci örgüt, FSLN... Somoza'nın deprem

             82                                                                kurtuluş
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87