Page 783 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 783
Harun Yahya
Zuckerman da, Australopithecusların sadece sıradan bir maymun türü
oldukları ve kesinlikle dik yürümedikleri sonucuna varmıştır. 43
Bu konudaki araştırmalarıyla ünlü diğer evrimci anatomist
Charles E. Oxnard da Australopithecusların iskelet yapılarının günü-
müz orangutanlarınınkine benzediği açıklamasını yapmıştır. 44
1994 yılında İngiltere'deki Liverpool Üniversitesi'nden Fred Spoor
ve ekibi, Australopithecus'un iskeleti ile ilgili kesin bir sonuca varmak
için kapsamlı bir araştırma yürütmüştür. İskeletlerde, vücudun yere
göre konumunu belirleyen "salyangoz" isimli bir organ üzerinde ince-
lemeler gerçekleştirilmiştir. Spoor'un vardığı sonuç, Australopithecus'un
insanlarınkine benzer bir yürüyüş şekline sahip olmadığıdır. 45
2000 yılında B.G Richmond ve D. S. Strait isimli bilim adamlarının
El ve da Lucy
gerçekleştirdiği ve Nature dergisinde yayınlanan bir araştırmada ise
Australopithecusların ön kol kemikleri incelenmiştir. Karşılaştırmalı anato-
mik incelemeler, bu türün günümüzde yaşayan ve 4 ayak üzerinde yürü-
yen maymunlarla aynı ön kol anatomisine sahip olduğunu göstermiştir. 46 Dar wi nist Sci en ce et Vi e,
Bütün bu deliller Australopithecusların birer maymun türünden başka "Adie u Lucy" (El ve da Lucy)
baş lı ğı nı kul la na rak Aus tra -
bir şey olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Nitekim "Lucy" fosilinin
lo pit he cus tü rü may mun la -
kaşifleri evrimci paleoantropolog Donald Johanson ve T. D. White, rın in san so yu nun ata sı ol -
Science dergisine yaptıkları açıklamada bu konuyla ilgili olarak şunları ma dı ğı nı iti raf et miş tir.
söylemişlerdir:
Australopithecus fosilleri oldukça detaylı bir şekilde incelendi: yürüyüş biçimleri, kulaklarının yapısı,
diş gelişimi örnekleri, uzun ve güçlü ön kollar, kısa arka bacaklar, ayaklarının biçimi, küçük beyinleri,
maymuna oldukça benzeyen kafatasları, çeneleri ve yüzleri. Bunların tümü Australopithecus'ların may-
mun olduğunu ve insan ile hiçbir ilişkilerinin bulunmadığını göstermektedir. Lucy'i keşfeden Donald
Johanson'un kendisi bile, bir süre sonra, Australopithecus Africanus (Lucy)'nin insanlarla hiçbir bağlantısı
olmadığı sonucuna varmıştır. 47
Özetle bilimsel olarak yapılan çalışmalar Australopithecusların insanın hayali atası olduğuna dair id-
diaların tümünü yalanlamıştır. Australopithecuslar birer maymun türüdür ve insanın atası yakıştırması
yalnızca Darwinistlerin hayali ve sahte teorileri için kullanmaya çalıştıkları bir senaryodur.
11. "Neandertaller İnsanın Maymunsu Atasıdır" İddiası
Bir Sahtekarlıktır
Darwinistler Australopithecuslar için kullandıkları aynı yöntemi, bir insan soyu olan Neandertaller
için de kullanmışlardır.
Neandertal Adamı 1856 yılında Almanya'nın Düsseldorf kenti yakınlarındaki Neander vadisinde
bulunan fosillerle bilim literatürüne girdi. Kafatası ve bedenindeki kemiklerde bulunan kıvrımlar, fosil-
lerin evrimciler tarafından sözde ilkel bir insan türü olarak değerlendirilmesine yol açtı.
1908 yılında bu kez Fransa'nın La Chapelle-aux-Saints bölgesinde Neandertal adamına ait olduğu
belirtilen, neredeyse eksiksiz bir iskelet bulundu. Kemikler dönemin ünlü paleontolog ve jeoloğu
Marcellin Boule tarafından birleştirildi.
Bu birleştirme sonucunda ortaya çıkan Neandertal adamı eğik bir duruşa, öne çıkık bir kafaya sa-
hipti. Ayrıca bacakları da eklem yerlerinde kilitli kalıyor, tam düz bir duruş sağlayamıyordu.
Bu görünüm sayesinde, Neandertal adamı insanların zihinlerinde ilkel bir canlı olarak yerleşti.
Neandertaller, sahte çizimlerde de ilkel maymun adamlar olarak gösterildiler.
Neandertal hakkındaki bu yanlış kanı 100 yıl kadar sürdü. Fakat 1950'li yıllarda La Chapelle iskeleti
üzerinde yapılan analizler, iskeletin sahibi olan Neandertal adamında bir tür eklem enfeksiyonu bulun-
duğunu saptadı. Gerçekte sağlıklı bireyler normal bir insan gibi dik yürüyebiliyordu.
Adnan Oktar 781