Page 140 - İslam'ın İnanç Esasları
P. 140
İslam’ın İnanç Esasları
Binasının temelini, Allah korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran
kimse mi hayırlıdır, yoksa binasının temelini göçecek bir yarın
kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşi içine
yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden bir topluluğa hidayet
vermez. (Tevbe Suresi, 109)
Kuran'da emredilen güzel ahlak da tamamen Allah rızası üzerine
kuruludur. Örneğin, Allah'ın beğendiği bir tavır olan fedakarlık,
şayet karşılığında bir beklenti veya bir gösteriş gayesi yoksa, sadece
Allah'ın rızası için yapılıyorsa kıymetlidir. Kuran'da müminlerin
güzel ahlakının sadece Allah rızası için olduğu şöyle anlatılır:
Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, ye-
time ve esire yedirirler. "Biz size, ancak Allah'ın yüzü (rızası)
için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür."
(İnsan Suresi, 8-9)
Bir insan için olabilecek en büyük mutluluk ve şeref, Rabbimiz
Allah'ın kendisinden razı olmasıdır. Allah verdiği tüm nimetlerle
kullarını Kendisi'nden razı eder. Bir ayette Allah'ın rızasını kazan-
mış ve Allah'tan razı olmuş müminlerin mükafaatı şöyle anlatılır:
Rableri Katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak
üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan
razı olmuştur, kendileri de O'ndan razı (hoşnut, memnun) kal-
mışlardır. İşte bu, Rabbinden 'içi titreyerek korku duyan kimse'
içindir. (Beyyine Suresi, 8)
Allah rızası, sadece belirli ibadetler veya belirli zamanlar için
değil, hayatın tümü için geçerlidir. Aşağıdaki ayette, bir müminin
tüm hayatının tek bir amaca yönelik olması gerektiği şöyle bildiri-
lir:
138