Page 92 - Kuran'da Münafık Karakteri
P. 92

Kuran’da Münafık Karakteri


             Üstelik bu yalanlarını söylerken de Allah'ın adına yemin ederek
             bunu yaparlar. Bunu haber veren ayette şöyle buyrulmaktadır:

                Eğer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaşa) çıkar-
                dık" diye sana Allah adına yemin edecekler... (Tevbe Suresi, 42)
                Münafıkların bu yalanlarından bahseden bir başka ayet ise şöy-

             ledir:
                ... kalbindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; oysa o azılı bir düş-
                mandır. (Bakara Suresi, 204)
                Münafıklar tarih boyunca hep aynı yalanlarla ortaya çıkmışlardır.

             Peygamberimiz (sav) döneminde savunma amaçlı yapılan savaşlar-
             dan geri kalmaya çalışan münafıkların ana karakteri, günümüzde
             de Allah yolunda yürütülen ilmi, bilimsel mücadeleden, tebliğ faa-
             liyetlerinden yine sinsi bahanelerle kaçmalarıyla kendini göstermek-
             tedir. Münafıklar bir menfaat elde edemeyeceklerini anladıkları

             anda müminleri hemen yarı yolda bırakırlar. Bir vefa, dostluk, sada-
             kat bağları olmadığı için müminlerin zor durumda kalmış olmaları,
             yardıma ihtiyaç duyuyor olmaları onları hiç mi hiç ilgilendirmez.
             Hatta kasıtlı olarak Müslümanlara kendilerince zarar dokunması
             için bu tarz bir hainliğe başvururlar. Dolayısıyla münafıklar müca-
             deleden kaçmak için öne sürdükleri yalanlarını ne kadar makul bir

             zemine oturtmaya çalışsalar da, Allah samimiyetsizliklerinin delili
             olarak bu yönlerini pek çok ayetle bizlere önceden bildirmiştir. Bu
             bahanelerin tümünün temel sebebi ise imanlarındaki zayıflık ve
             kalplerindeki hastalıktır. Çünkü Allah' a ve ahiret gününe kesin bir
             bilgiyle iman eden bir Müslüman için, Allah yolunda yapılan her

             türlü ilmi faaliyette geride kalanlardan olmak gibi bir ihtimal söz
             konusu değildir. Hatta müminler imanlarının verdiği şevk ve heye-


                                           90
   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97