Page 89 - Kuran'da Münafık Karakteri
P. 89

Adnan Oktar (Harun Yahya)


             Bunun için kullandığı yöntemlerden biri müminlere iftira atmaktır.
                Kuran'da münafıkların, "... Allah ve Resulü, bize boş bir aldanış-
             tan başka bir şey vadetmedi." (Azhab Suresi, 12) ya da "... bunları

             (Müslümanları) dinleri aldattı..." (Enfal Suresi, 49) gibi ifadelerle
             iman edenlere vesvese vermeye çalışacakları haber verilmiştir. Müna-
             fıklar, büyük bir akılsızlıkla müminlerin fark etmediği gerçekleri ken-
             dilerinin fark ettiği zannına kapılırlar.

                Bunun bir örneğini Kuran'da bildirilen Samiri isimli önde gelen
             münafığın "... Ben onların görmediklerini gördüm..." (Taha Suresi,
             96) sözüyle, Hz. Musa (as)'ın kavmini saptırmaya çalışmasında göre-
             biliriz.
                Münafıkların zorluk anlarında fitne çıkarmalarının bir nedeni de,
             bu anlarda daha rahat hareket ortamı bulmalarıdır. Samiri, "fitne"yi

             ancak Hz. Musa (as)'ın olmadığı ve kavminin de yönlendirilmeye
             müsait hale geldiği bir ortamda çıkarabilmiştir. Doğru yoldan sapan
             kavmin, "... Musa bize geri gelinceye kadar ona (buzağıya) karşı bel
             büküp önünde eğilmekten kesinlikle ayrılmayacağız" (Taha Suresi,

             91) demeleri, münafıkların bozgunculuk çıkartmak için, karmaşa ve
             zorluk ortamlarını kolladıklarının önemli bir delilidir.
                Hz. Muhammed (sav) dönemindeki münafıkların da, Peygambe-
             rimiz (sav) ve yanındaki müminlerin güçlü oldukları sürece fitne
             çıkaramamış olmaları dikkat çekicidir. Kuran'da, münafıkların Pey-

             gamberimiz (sav) döneminde müminler arasında ayrılık çıkarmak
             için savaş ortamındaki karışıklığı kullandıkları şöyle tarif edilmek-
             tedir:

                İşte orada, iman edenler, sınanmış ve şiddetli bir sarsıntıyla sar-
                sıntıya uğratılmışlardı. Hani, münafık olanlar ve kalplerinde has-


                                           87
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94