Page 117 - Gerçeği Düşündünüz Mü
P. 117
Harun Yahya (Adnan Oktar)
süre boyunca beynimiz, muma ait ışığın aslı ile hiçbir zaman
muhatap olmaz. Mumun ışığını gördüğümüz anda bile kafa-
mızın ve beynimizin içi kapkaranlıktır. Kapkaranlık beynimi-
zin içinde, aydınlık, ışıl ışıl ve renkli bir dünyayı seyrederiz.
R. L. Gregory, görme olayındaki mucizevi durumu şöyle
ifade etmektedir:
Görme olayına o kadar alışmışız ki, çözülmesi gereken sorular
olduğunun farkına varmak büyük bir hayal gücü gerektiriyor.
Fakat bunu dikkate alın. Gözlerimize minik tepetaklak olmuş
görüntüler veriliyor ve biz çevremizde bunları sağlam nesneler
olarak görüyoruz. Retinaların üzerindeki uyarıların sonucunda
nesneler dünyasını algılıyoruz ve bu bir mucizeden farksız
aslında. (R. L. Gregory, Eye and Brain: The Psychology of
Seeing, Oxford University Press Inc. New York, 1990, s. 9)
Aynı durum diğer algılar için de geçerlidir. Ses, dokunma,
tat ve koku, birer elektrik sinyali olarak beyne ulaşır ve bura-
daki ilgili merkezlerde algılanırlar.
Duyma da benzer şekilde gerçekleşir: Dış kulak, çevre-
deki ses dalgalarını kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta
kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek
iç kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik sinyalle-
rine dönüştürerek beyne gönderir. Aynı görmede olduğu
gibi duyma işlemi de beyindeki duyma merkezinde gerçekle-
şir. Kafatası ışığı geçirmediği gibi sesi de geçirmez. Dolayısıy-
la bir insanın duyduğunu sesler ne kadar güçlü ve gürültülü
de olsa beynin içi tamamen sessizdir.
Buna rağmen en net sesler beyinde algılanır. Öylesine bir
netliktir ki bu; sağlıklı bir insan kulağı hiçbir parazit,
hiçbir cızırtı olmaksızın herşeyi duyar. Ses
115