Page 119 - Gerçeği Düşündünüz Mü
P. 119
Harun Yahya (Adnan Oktar)
yediğinizde aldığınız tat, elektrik sinyallerinin beyin tarafın-
dan yorumlanmasıdır. Dışarıdaki nesneye ise asla ulaşamaz-
sınız; çikolatanın kendisini göremez, koklayamaz ve tada-
mazsınız. Örneğin, beyninize giden tat alma sinirleri kesilse,
o an yediğiniz herhangi bir şeyin tadının beyninize ulaşması
mümkün olmaz; tat alma duyunuzu tamamen yitirirsiniz.
Bu noktada karşımıza bir gerçek daha çıkar: Bir yiyeceği
tattığımızda bir başkasının o yiyecekten aldığı tadın veya bir
sesi duyduğumuzda başka birisinin duyduğu sesin bizim algı-
ladıklarımız ile aynı olduğundan emin olmamız mümkün
değildir. Bu gerçekle ilgili Lincoln Barnett şöyle demektedir:
Hiç kimse kendisinin kırmızıyı ya da "Do" notasını duyuşunun
başka bir insanınki ile aynı olup olmadığını bilemez. (Lincoln
Barnett, Evren ve Einstein, Varlık Yayınları, Çev: Nail Bezel, s.
20)
Dokunma duyumuza gelince de, değişen bir şey olmadığı-
nı görürüz. Bir cisme dokunduğumuzda dış dünyayı ve nes-
neleri tanımamıza yardımcı olacak bilgiler, derideki duyu
sinirleri aracılığıyla beyne ulaştırılırlar. Dokunma hissi beyni-
mizde oluşur. Zannedildiği gibi dokunma hissini algıladığımız
yer parmak uçlarımız ya da derimiz değil, yine beynimizdeki
dokunma merkezidir. Bizler nesnelerden gelen elektriksel
uyarıların beynimizde değerlendirilmesi sonucu sertlik ya da
yumuşaklık, sıcaklık ya da soğukluk gibi nesneleri tanımlayan
farklı farklı hisler duyarız. Hatta bir cismi tanımaya yarayan
her türlü detayı bu uyarılar sonucunda elde ederiz. Bu
önemli gerçekle ilgili olarak B. Russel ve L. Wittgeinstein
gibi ünlü filozofların düşünceleri şöyledir:
… Bir limonun gerçekten var olup olmadığı ve
117