Page 43 - İslam'ın Kışı ve Beklenen Baharı
P. 43

Harun Yahya (Adnan Oktar)
                                                     41


               ne ral Yer ma lov'u Rus or du su nun ba şı -
                                                           RUSYA                            HAZAR
               na  ge çir me si nin  ar dın dan,  Ku zey  Kaf -                             DENİZİ
                                                                             ÇEÇENİSTAN
                                                                  Kuzey
               kas ya'da ki  Çe çen  hal kı  çok  bü yük  bir
                                                                  Osetya
                                                                        Güney
               kat li ama  ta bi  tu tul du.  Çe çen  Müs lü -  ABHAZYA  Osetya      DAĞISTAN
               man la rı nın li de ri İmam Ham zat'ın şe hit      GÜRCİSTAN
               edil me si nin üzerine, Çe çen or du su nun
                                                                                        AZERBAYCAN
               ba şı na  ge çen  Şeyh  Şa mil,  gü nü müz de
               ha la ku şak tan ku şa ğa an la tı lan ba ğım -
               sız lık mü ca de le si ni baş lat tı.

                    Şeyh  Şa mil'in  or du la rı  1834  yı lın -
               dan 1859'a ka dar, yak la şık 25 yıl Rus
               ya yıl ma cı lı ğı na kar şı kah ra man ca di ren di ler. Ama so nun da Rus ya böl ge ye ha -

               kim ol du ve  bu toprakları bir da ha bı rak ma dı.


                    Sorunun kökeninde ne var?
                    Müslüman Çeçen halkının maruz kaldığı şiddetli baskı ve zulmün altında

               -tarihi ve ekonomik nedenler başta olmak üzere- pek çok neden sayılmaktadır.
               Ger çek ten de Çe çe nis tan Rus ya için di ğer Kaf kas ya Cum hu ri yet le rine göre çok
               da ha bü yük önem ta şı mak ta dır. Bu böl ge de baş ta pet rol ve do ğal  gaz ol mak

               üze re, yük sek re zerv li do ğal kay nak lar bu lun mak ta dır. Ko mü nist Rus ya, So -
               ğuk Sa vaş dö ne min de ih ti ya cı olan tüm ham mad de le ri bu ül ke den çok ucuz fi -
               ya ta alıp, ken di ih ti ya cı için kul la nı yor du. An cak SSCB'nin da ğıl ma sın dan son -
               ra ken di si için bü yük bir ham mad de kay na ğı olan Çe çe nis tan'ın ve di ğer cum -
               hu ri yet le rin bi rer bi rer ba ğım sız lık la rı nı ilan et me si, Rus ya'yı da bü yük bir çık -

               ma za sok tu.
                    Yukarıda bahsettiğimiz ekonomik etkinin yanı sıra, Rusya'nın yüzyıllardır
               devam eden genişleme politikası da, Orta Asya ve Kafkasya'da yaşanan karışık-

               lıkların tarihi nedenini oluşturmaktadır. SSCB'nin dağılmasından sonra kısa
               süreli bir bocalama dönemi geçiren Moskova, hemen toparlanmış ve bağımsızlı-
               ğını ilan eden yeni cumhuriyetler üzerinde tekrar etki sağlamak için çok yönlü
               girişimlerde bulunmuştur. Aslında Rusya'nın bu cumhuriyetler için geliştirdiği
               stratejiler, Boris Yeltsin'in 1993 yılında yaptığı bir konuşmayla ilk sinyallerini

               vermiştir. Yeltsin yaptığı bir açıklamada, "yitirdiği mevzileri yeniden ele geçire-
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48