Page 45 - İslam'ın Kışı ve Beklenen Baharı
P. 45
Harun Yahya (Adnan Oktar)
43
mektedir. Bu görüşlerin her biri üzerinde tartışılabilir. Ancak üzerinde herkesin
hemfikir olduğu husus, o dönemde Rus yönetimi etkili olan bazı karanlık çevre-
lerin yönlendirmesiyle bu savaşta hiçbir kural tanınmaması, sivillerin ve masum
insanların hedef alınması ve savaşın, sadece cephede askeri birlikler arasında
yaşanan bir çatışmadan çıkarılıp, Çeçen halkını toptan yok etmeye yönelik bir
soykırım hareketine çevrilmesidir. Ve bu, kabul edilebilir bir durum değildir.
Kitabımızın bu bölümünde bizim de önemle üzerinde durduğumuz konu
budur.
Rusya, kendisini uluslararası arenada haklı gösterebilmek için, Çeçenistan
savaşının kendi "iç meselesi“"olduğunu öne sürmekte ve bu yolla yaşanan vah-
şeti kamuoyundan saklayabileceğini düşünmektedir. Ancak bu mazeret, hamile
kadınların katledilmesini, hiçbir şeye güç yetiremeyen yaşlı insanların işkence
görmesini, Çeçen erkeklerin sokaklardan toplanıp işkence merkezlerine götü-
rülmesini, yakalanan esirlerin ayaklarından tanklara bağlanarak sürüklenmesi-
ni, henüz kundak çağında olan bebeklerin üzerine ateş açılmasını ve halkın tüm
malvarlığının yağmalanmasını açıklamak için yeterli değildir. Dönemin Rus
yönetimi, Çeçenistan’ı kendi sınırları içinde tutabilmek için, tarihte eşine az rast-
lanır bir vahşet uygulamış ve pek çok siyaset bilimci ve uzmanın da hemfikir
olduğu gibi bölgede adeta bir soykırım gerçekleştirilmiştir.
Bunun yanı sıra, bazı Çeçenler tarafından başvurulan ve sivil Rus vatan-
daşlarını hedef alan saldırılar da kuşkusuz kınanması gereken eylemlerdir. Çeçen
halkının onurlu ve özgür bir yaşam sürmek istemesi haklı ve doğal bir taleptir.
Ancak söz konusu eylemler, bu haklı talebi lekelemekte, Çeçenistan davasını
savunulması zor bir zemine çekmektedir. Ayrıca unutmamak gerekir ki, masum
insanları hedef almak İslam ahlakıyla taban tabana zıttır. Peygamber Efendimiz
(sav) hayatı boyunca, savaşın en kızıştığı anlarda dahi, sivillerin haklarını her
zaman korumuş ve tüm Müslümanlara da itidalli olmayı ve her türlü aşırılıktan
kaçınmayı emretmiştir. Kuran ahlakının gereği de budur. Allah, Kuran’da bizle-
re affedici ve şefkatli olmayı ve savaşta dahi adaletle davranmayı emretmiştir.
Müslüman, kendisi aç bile olsa öncelikle esiri doyuran, savaş ortamı da dahil
olmak üzere her zaman itidalli davranan, zulme ve haksızlığa uğrayanın hakkını
koruyan, dürüstlükten ve adaletten asla ayrılmayan bir kişi olmalıdır. Dolayısıyla
Çeçen halkı da, maruz kaldıkları zulme karşı mücadele ederken, Rabbimizin “Ey
iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa