Page 68 - İslam'ın Kışı ve Beklenen Baharı
P. 68

İSLAM'IN KIŞI VE BEKLENEN BAHARI
                                                           66



                     yorlardı. Bu şekilde 1948 ve 49 yıllarında yaklaşık 400 Filistin köyü haritadan
                     silindi. Filistinlilerin geride bıraktıkları mallarına ise "Ülke Dışında Yaşayan Mal
                     Sahiplerinin Mülkleri Yasası" ile ateist Siyonistler tarafından el konuldu.
                     1947'den önce Filistin topraklarının %6'sına sahip olan Museviler, devlet resmen
                                                                                         9
                     kurulduğunda tüm toprakların yaklaşık %90'ını ele geçirmişlerdi. Filistinli
                     Araplara sadece Gazze Şeridi ve Batı Şeria olarak bilinecek iki ayrı bölge kaldı.
                          Görüldüğü gibi, Museviler ve Müslümanların rahatlık içinde birarada yaşa-
                     ma imkanı olmasına rağmen, ateist Siyonistler Müslüman Filistin halkını zulüm,
                     baskı ve şiddetle yaşadıkları topraklardan sürüp çıkartıyor ve göçe zorluyorlar-

                     dı. Hatta Göçmen Dairesi Başkanı Joseph Weitz 1940'da yaptığı bir konuşmada,
                     "Şu anda bu topraklar arasında iki ayrı halka yer yoktur. Eğer Araplar bu küçü-
                     cük ülkede yaşayacaklarsa hedefimize asla varamayacağız. Öyleyse Arapları

                     buradan uzaklaştırıp, komşu ülkelere sürmeliyiz, hem de hepsini" diyordu.   10
                     Dönemin Tel Aviv Belediye Başkanı General Shlomo Lahat ise, "Filistinliler bu
                     topraklarda köle olarak yaşamayı kabul edinceye kadar katliamı sürdürmeliyiz"
                     sözleri ile ateist Siyonistlerin Filistin halkına bakış açısını dile getiriyordu. 11



                          Mül te ci Kamp la rı
                          Binlerce yıldır yaşadıkları yerlerden ateist Siyonistler tarafından zorla sürü-

                     lüp çıkarılan Filistinli Müslümanların büyük bir çoğunluğu halen mülteci kamp-
                     larında yaşamlarını sürdürmektedir. Şu anda kamplarda ve Lübnan, Ürdün gibi
                     komşu ülkelerde mülteci konumunda yaşayan Filistinlilerin sayısı 3.5 milyonu
                     bulmaktadır. (Bu, 90'ların sonunda yapılan istatistiklere dayalı bir rakamdır.)
                          Fi lis tin li lerin,  mül te ci  kamp la rın da  ve  İsrail'in  işgali  altındaki  bölgelerde

                     ya şa mak zo run da bı ra kıl dık la rı ko şul lar ise son de re ce çe tin dir. Bu in san lar en
                     te mel ih ti yaç la rı nı kar şı la mak ta bi le zor lan mak ta, elekt ri ği ve su yu İs ra il Dev le -
                     ti izin ver di ği müd det çe kul la na bil mek te, ge çim le ri ni sağ la ya bil mek için ki lo -

                     met re ler ce yol gi dip ol duk ça dü şük ma aş lar la ça lış mak ta ve böy le bir or tam da
                     ayak ta kal ma mü ca de le si ver mek te dir ler. İşi ne git mek ve ya ya kın bir mül te ci
                     kam pın da ya şa yan ak ra ba la rı nı zi ya ret et mek mak sa dıy la yo la çı kan bir Fi lis tin -
                     li için, 10-15 da ki ka dan uzun sür me ye cek yol cu luk lar ise son de re ce sı kın tı ve ri -
                     ci bir ha le dö nüş mek te dir. Çün kü sık ara lık lar la ku rul muş olan kont rol nok ta la -

                     rın da  Fi lis tin li ler,  sü rek li  kim lik  kont ro lün den  ge çi ril mek te  ve  her  kont rol de
                     söz lü ve fi ili ta ci ze uğ ra mak ta dır lar. Üs te lik İs ra il as ker le ri za man za man "gü -
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73