Page 65 - İslam'ın Kışı ve Beklenen Baharı
P. 65
Harun Yahya (Adnan Oktar)
63
dan ve çatışmalardan tüm Musevilerin sorum-
lu olduğu anlamına asla gelmez. Nitekim
SURİYE
Allah'a bir olarak iman eden dindar Museviler
de İsrail yönetimindeki bazı çevreler tarafından
FİLİSTİN
yürütülen şiddet politikasını eleştirmekte, hatta
Batı Şeria
çoğu zaman onlar da bu baskının hedefi olmak- Kudüs
Gazze
tadırlar. FİLİSTİN
Özetle eleştirilen husus, Kitabı İSRAİL
Mukaddes'e birtakım yanlış anlamlar yükleye-
rek şiddeti ve acımasızlığı sözde makulleştir-
meye çalışan batıl gelenekler ve bu geleneklere MISIR ÜRDÜN
dayanarak, diğer insanları ikinci sınıf olarak
gören, onları haksızlık ve zulme uğratmayı nor-
mal karşılayan radikal dünya görüşüdür. Yani,
sosyal Darwinist ve işgalci bir ideoloji olan
radikal, ateist Siyonizm'dir. Bilindiği üzere,
Siyonizm 19. yüzyılın ortalarında, yurtları
olmayan Musevilerin vatan sahibi olmasını
savunan bir ideoloji olarak ortaya çıkmıştır.
Ancak zaman içerisinde pek çok ideolojide
olduğu gibi Siyonizm de dejenarasyona uğramış, bu haklı talep, uygulamada
şiddet ve teröre başvuran, aşırı güçlerle ittifak eden radikal ve din dışı bir anla-
yışa dönüşmüştür.
Günümüzde Siyonizm iki farklı şekilde görülmektedir. Bunlardan ilki,
İsrail'de huzur ve barış içinde, Müslümanlarla birlikte yaşamak isteyen, güven-
lik arayan, dedelerinin topraklarında ibadet edip, ticaret yapıp varlıklarını sür-
dürmek isteyen, dindar Musevi halkının düşüncesi olan Siyonizm'dir.
Müslümanlar bu anlamdaki Siyonizm'e karşı değildir. Dindar Musevi halkının,
kendileri için kutsal olan topraklarda güven ve huzur içinde yaşamaları, Allah'ı
anmaları, sinagoglarında ibadetlerini yapmaları, topraklarında bilim ve ticaretle
uğraşmaları kısaca burada diledikleri gibi yaşamaları ve yerleşmeleri
Müslümanları rahatsız edecek bir durum değildir. Hatta bu, Müslümanların
sevinç duyacakları bir güzelliktir. Tarih boyunca Musevilere karşılaştıkları çile
ve zorluklarda yardımcı olan, onlara varlıklarını devam ettirme imkanı tanıyan,