Page 114 - Kuran Darwinizmi Yalanlıyor
P. 114

112                      KURAN DARWINİZM'İ YALANLIYOR



                bu aşamaları "evrim mertebeleri" şeklinde ifade etmiştir. Ancak bu-
                rada "evrim mertebeleri" ifadesi ile kastedilen mananın insanın
                farklı bir canlı türünden meydana geldiğini öne süren evrim teorisi
                ile hiçbir ilgisi yoktur. Nitekim tefsirin hemen devamında bu aşa-
                maların neler olduğu şöyle ifade edilmektedir:

                     "… Ebu's-Suud'un açıklamasına göre; önce unsurlar halinde, son-
                     ra gıdalar halinde, sonra karışımlar halinde, sonra sperma halin-
                     de, sonra embriyon halinde, sonra et parçası halinde, sonra kemik
                     ve et halinde, sonra da bambaşka bir yaratılışla şekil vermiştir.
                     "Yaratanların en güzeli olan Allah'ın şanı ne Yücedir." (Müminun,
                     23/14). Bunları yapan o güzel Yaratıcı ululama ve saygıya layık de-
                     ğil mi? O sizi daha başka bir şekil ve yaratışla yükseltemez mi?
                     Yahut ezip yok ederek elem verici o azaplara düşüremez mi? Siz ni-
                     ye bunları düşünmüyorsunuz?"
                     Elmalılı'nın yukarıdaki ifadelerinden de anlaşıldığı gibi, bu
                ayette geçen aşamalar bir insanın sperm olarak ulaştığı anne rah-
                minde, önce embriyo, ardından bir et parçası, sonra kemik ve et ha-

                linde gelişip, sonra da bir insan olarak dünyaya gelişini ifade et-
                mektedir.
                     İmam Taberi'nin Tefsiri'nde  de  Nuh Suresi'nin 14. ayeti;
                "Halbuki O sizi merhalelerden geçirerek yaratmıştır" şeklinde
                çevrilmiş ve "Önce sperma halindeydiniz; sonra sizi kan pıhtısına, ondan
                sonra da bir çiğnem et parçasına dönüştürüp yarattı" şeklinde açıklan-

                mıştır.  39
                     Ömer Nasuhi Bilmen ise ayeti; "Halbuki, sizi muhakkak türlü
                türlü derecelerde yaratmıştır" şeklinde çevirmiş ve şu şekilde tefsir
                etmiştir:
                     Haalık-ı Kerim (sizi muhakkak türlü türlü derecelerde) muhtelif
                     suretlerde (yaratmıştır) Siz başlangıçta birer nutfe idiniz, sonra kan
                     parçası, et parçası, kemik sahibi oldunuz, sonra da bir insan olarak
                     vücut sahasına atıldınız. Bütün bu muhtelif, ibret feza hadiseler, in-
                     kilaplar, bir Haalık-ı Hakim'in varlığına, kudret ve azametine birer
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119