Page 531 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 531

Harun Yahya





                 Geçmiflin ‹zleri Evrimi Yalanl›yor


                 Geçmiş medeniyetlere dair buluntular, evrim teorisinin "ilkelden medeniyete doğru ilerleme" iddi-

             alarını geçersiz kılmaktadır. Tarihin akışını incelediğimizde karşımıza çıkan gerçek, insanın her zaman
             günümüz insanıyla aynı zekaya ve yaratıcılığa sahip olduğudur. Yüz binlerce yıl önce yaşamış insanla-
             rın ürettikleri eserler ve geride bıraktıkları izler, evrimci iddialardan bambaşka manalar taşır. Bu izleri

             incelediğimizde görürüz ki, geçmişte yaşamış insanlar da, zekalarıyla, yetenekleriyle yaşadıkları her
             çağda yeni keşifler yapmışlar, ihtiyaçlarını karşılamışlar ve kendi uygarlıklarını inşa etmişlerdir.
                 Gönderilen elçiler, içinde bulundukları kavmin gelişmesine ve büyük değişim yaşayıp ilerlemesine
             vesile olmuşlardır. Peygamberler, Allah'ın ilhamıyla, detaylı ilmi bilgiye sahiptirler. Örneğin Hz. Nuh
             gemi yapma teknolojisini bilmektedir. Kuran'da yer alan bilgiden Hz. Nuh'un inşa ettiği geminin buhar-

             lı bir gemi olduğu anlaşılmaktadır. (En doğrusunu Allah bilir.) Bu bilgiye, ayette yer alan "... tandır fe-
             veran ettiği zaman..." ifadesiyle dikkat çekilmektedir.
                 Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: "Her birinden ikişer çift (hayvan) ile

                 aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle." Zaten onunla birlikte çok azın-
                 dan başkası iman etmemişti. (Hud Suresi, 40)
                 Tandır, halen çeşitli bölgelerde kullanılan bir tür ocaktır. Feveran etmek, fışkırmak ve kaynamak an-
             lamındadır. Hz. Nuh'un gemisinin, tandırın feveran etmesiyle yani ocağın (kazanın) kaynamasıyla ha-
             reket etmeye hazır hale geldiği anlaşılmaktadır. Nitekim Elmalılı Hamdi Yazır tefsirinde de, Hz. Nuh'un

             gemisinin "kazanla çalışan yani bir tür buharlı gemi" olduğu açıklanmaktadır:

                 Tennur: Lugatta kapalı bir ocak, bir fırındır ki, dilimizde "tandır" olarak kullanılır. Feveran kelimesi de bili-
                 niyor ki, kuvvet ve şiddetle kaynamak ve fışkırmaktır.... Yani geminin yelkenli bir gemi değil, kazanla çalışan
                 bir vapur olduğunu hatırlatır niteliktedir.    39

                 Hz. Süleyman döneminde de, bu kutlu peygamber vesilesiyle bilim, sanat ve teknolojide çok önem-
             li ilerlemeler sağlanmıştır. Örneğin Kuran'da Hz. Süleyman döneminde uçak gibi hızlı ulaşım araçları-

             nın kullanıldığına işaret edilmektedir:
                 Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara (boyun eğdirdik)... (Sebe
                 Suresi, 12)
                 Bu ayet-i kerimede ulaşılması oldukça uzak olan mesafelere, Hz. Süleyman döneminde kısa sürede ulaşı-
             labildiğine dikkat çekilmektedir. Bu, günümüzdeki uçak teknolojisine benzer bir teknoloji kullanılan, rüzgar-
             la hareket eden vasıtalara işaret etmektedir. (En doğrusunu Allah bilir.) Ayrıca Kuran'da, Hz. Süleyman döne-
             minde "kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar" yapıldığı haber
             verilmektedir.
                 Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar ya-
                 parlardı. "Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın." Kullarımdan şükredenler azdır. (Sebe Suresi, 13)

                 Bu ayetten, Hz. Süleyman'ın çok gelişmiş inşaat ve mimari teknolojisi kullandırttığı anlaşılmaktadır.
                 Ayette, Hz. Süleyman'ın emrinde bina ustaları ve dalgıçlar olduğu bildirilmiştir:
                 ... Şeytanları da; her bina ustasını ve dalgıç olanı. (Sad Suresi, 36-37)
                 Dalgıç cinlerin Hz. Süleyman'ın emrinde olması, o dönemde deniz altındaki zenginliklerin işlendi-
             ğine işaret etmektedir. Deniz altındaki petrol, altın gibi kıymetli madenlerin çıkarılıp işlenmesi, insanla-

             ra faydalı ve kullanılır hale getirilmesi için çok yüksek bir teknoloji gerekmektedir. Hz. Süleyman döne-
             minde bu teknolojinin kullanıldığına dikkat çekilmektedir.
                 Bir başka ayette ise, Hz. Süleyman'ın "erimiş bakırı sel gibi" kullandığı haber verilmiştir. (Sebe Su-
             resi, 12) Erimiş bakırın kullanılması ile, Hz. Süleyman döneminde elektrik kullanılan yüksek bir tekno-

             lojinin varlığına da işaret edilmektedir. Bilindiği gibi bakır, elektriği ve ısıyı en iyi ileten metallerden bi-
             ridir ve bu yönüyle elektrik sanayinin temelini oluşturmaktadır. Ayette geçen "sel gibi akıttık" ifadesiy-
             le, muhtemelen Hz. Süleyman döneminde yüksek miktarda üretilen elektriğin, teknolojide pek çok alan-
             da kullanıldığına dikkat çekilmektedir. (En doğrusunu Allah bilir.)









                                                                                                                          Adnan Oktar    529
   526   527   528   529   530   531   532   533   534   535   536