Page 528 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 528

GEÇM‹fi MEDEN‹YETLER‹N HAYRANLIK


                                                            UYANDIRAN ‹ZLER‹





















                              ugust Comte, Herbert Spencer, Lewis Henry Morgan gibi ideologlar tarafından farklı dönemler-

                              de ortaya atılan ve daha sonra Charles Darwin'in teorisiyle birleştirilen, sosyo-kültürel evrim
                  A kavramının yanılgılarına göre, tüm toplumlar ilkellikten medeniyete doğru bir evrim geçirmek-
                  tedir. 19. yüzyılın sonlarında gelişen ve Birinci Dünya Savaşı döneminde etkisini gittikçe artıran bu yanıl-
                  gı, ilerleyen yıllarda ırkçılık, sömürgecilik, öjeni gibi bir çok acımasız akım ve uygulamanın sözde bilim-

                  sel temelini oluşturdu. Dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan farklı kültürlere, renklere, fiziksel özellik-
                  lere sahip çeşitli toplumlar, bu bilim dışı anlayış öne sürülerek insanlık dışı muamelelere tabi tutuldu.
                       Adam Ferguson, John Millar, Adam Smith gibi yazarlar ve düşünürler tüm toplumların dört temel aşa-
                  madan geçerek sözde evrimleştiklerini öne sürüyorlardı. Bu dört aşama şunlardı: Avcılık ve toplama, hay-
                  vancılık, tarım ve son olarak da ticaret. Evrimci iddialara göre sözde maymunsuluktan yeni kurtulan ilkel

                  insan yaptığı basit aletlerle sadece avlanıyor ve etraftaki bitkileri, yemişleri vs. topluyordu, zihni ve yete-
                  nekleri biraz daha ilerledikçe evcil hayvan yetiştirmeye başladı, daha sonra tarımla uğraşabilecek kadar
                  gelişti ve en son olarak da ticaretle uğraşabilecek zeka ve yetenek kapasitesine ulaştı. Ancak arkeoloji ve

                  antropoloji gibi bilim dallarında yaşanan gelişmeler ve elde edilen bulgular, "kültürel ve toplumsal evrim
                  hikayesinin" bu temel iddiasının bir geçerliliğinin olmadığını ortaya koydu. Tüm bunlar yalnızca materya-
                  listlerin, insanı akılsız hayvanlardan evrimleşmiş bir canlı gibi gösterme ve felsefi olarak inandıkları bu
                  masalı bilimde yerleştirme çabalarından başka bir şey değildi.
                       Açıktır ki, insanların avcılıkla ya da tarımla geçimlerini sağlamış olmaları, onların zihinsel yetenekle-

                  ri açısından daha ileri ya da geri olduklarını göstermez. Yani, avcılıkla geçinen bir toplum daha geri ve zi-
                  hinsel olarak maymunlara sözde daha yakın olduğu için avcılıkla uğraşmaz. Ya da bir toplumun tarımla
                  uğraşması onun maymunsuluktan iyice uzaklaştığı anlamına gelmez. Toplumların uğraşıları, insanların

                  bir başka canlıdan türediğini gösteren unsurlar da değildir. Bu uğraşılar, sözde evrimsel bir süreçle zihin-
                  sel ve yetenek olarak daha gelişmiş bireyler meydana getirmez, yeni bir canlı türü ortaya çıkaramaz. Gü-
                  nümüzde de teknolojik olarak geri kalmış pek çok kabile, yalnızca avcılık ve toplayıcılıkla uğraşmaktadır.
                  Ancak bu durum onların, daha az insan olduklarını kesinlikle göstermez. Aynı durum bundan yüz binler-
                  ce yıl önce yaşayan insanlar için olduğu gibi, bundan on binlerce yıl sonra yaşayacak insanlar için de ge-

                  çerlidir. Ne geçmişte yaşayanlar ilkel insanlardır, ne de gelecekte yaşayanlar daha gelişmiş farklı bir tür
                  olacaktır.
                       Yaşam şekli açısından toplumlara evrimsel bir medeniyet tarihi çizmek bilimsel olmayan bir bakış açı-

                  sıdır. Bu bakış açısı, arkeolojik kazılarda elde edilen bazı buluntuların Darwinist bilim adamlarınca mater-
                  yalist ideolojinin ön yargılarına uygun olarak yorumlanmasına dayanmaktadır. Bu batıl inanışa göre taş
                  aletler kullanan insanların homurtular çıkararak dizleri bükük ve kambur şekilde yürüyen, hayvanımsı






                526 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 2
   523   524   525   526   527   528   529   530   531   532   533