Page 584 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 584
Benzer bir bozulmanın izlerini Antik Mısır'da da görmek mümkündür. Araştırmacılar Antik Mısır'ın
başlangıçta tek Tanrılı bir inanç sistemine sahip olduğunu, daha sonra bu tek Tanrılı inancın bazı kimseler
tarafından tahrif edilerek Güneş'e tapan "Sabiilik"e dönüştüğünü bulmuşlardı. Antropolog M. de Rouge bu
konuda şunları söyler:
Mısır dininin oluşumu, çok sayıda tanrının elenerek tek Tanrıya dönüşmesiyle olmamıştı. Aksine, Mısır dininin
tek Tanrı inancına yakın olduğu zamanlar bu uygarlığın şahit olunan en eski zamanlarına denk geliyordu. Mı-
sır dininin son aşamaları ise tüm Mısır dininin en çok bozulmuş hali olmuştur. 85
Antropolog Sir Flinders Petrie de, çok tanrılı batıl inanışların tek Tanrılı tevhid inancını taşıyan dinle-
rin zaman içinde tahrif edilmesiyle ortaya çıktığını söylemektedir. Üstelik bu bozulma süreci, sadece geç-
mişte yaşamış topluluklarda değil, günümüzde de gözlemlenmektedir. Petrie şöyle demektedir:
Eski zamanlardaki dinlerde birçok sınıfta tanrıya rastlanır. Ancak günümüzdeki pek çok kültürde de böyle bir
yaklaşım sergilenir. Örneğin bir Hindu, sayıları gittikçe artmakta olan tanrı ve tanrıçalar arasında yaşamaktan
zevk duyar... Diğerleri ise tanrılara bile tapmazlar, animistik ruhlara, şeytanlara tapınırlar...
Eğer ruhlara tapmak tek bir İlah'a tapmaya uzanan bir evrim sürecinin ilk basamağı olsaydı, bu durumda
çok tanrılılığın gittikçe tek tanrılılığa evrimleşmesinin kanıtlarını görmemiz ge-
rekirdi... Bunun tam aksine tek görebildiğimiz, tek Tanrı inancının her zaman
ilk basamak olduğudur...
Çok tanrı inancını ilk oluşumuna kadar izleyebildiğimiz her yerde, bunun
tek Tanrı inancının bir çeşitlemesi olduğunu görüyoruz... 86
Hindistan'da Bat›l Çok Tanr›l› ‹nanc›n Kökeni
Hint kültürü, Ortadoğu kültürleri kadar eski olmasa da, dün-
yanın eski medeniyetlerden birisi sayılmaktadır.
Hindistan'daki batıl inanışlarda tapılan sözde ilahlar neredey-
se sayısızdır. Bu batıl dinleri inceleyen araştırmacılardan bir tanesi
ise Andrew Lang'dir. Lang, uzun araştırmaları sonucunda, çok tan-
rılı dinlerin Ortadoğu'da çıkış sürecinin bir benzerinin Hindistan'da
da yaşanmış olduğunu ortaya koymuştur.
Edward McCrady de, Hintlilerin Veda isimli kitaplarını incelerken,
Hint kültürünün erken dönemlerinde tanrıların, tek bir üstün İlah'ın değişik
özellikleri olarak yorumlandıklarını yazar. 87 Veda kitabındaki ilahilerde de,
açık olarak tek Tanrılı tevhid inanışının bozuluşunun izlerini görmek mümkün-
dür. Konuyu inceleyen araştırmacılardan Max Müller, başlangıçta tek İlah inancı-
nın bulunduğunu kabul etmektedir:
Bat›l Hindu dini pek
çok sahte ilaha sahip- Veda'da tek Tanrı inancının çok tanrı inancından daha önce olduğunu görüyoruz. Sayısız
tir. Ancak yap›lan arafl- tanrıya dualarında dahi tek bir sonsuz Tanrı’nın zikri, göğü bir sis gibi sarmış olan putper-
t›rmalarda Hint kültü- est anlayışın arasından, mavi göğün belirivermesi gibi ortaya çıkıyor. 88
rünün erken dönemle-
rinde tek bir ‹lah inan- Bundan da bir kez daha anlaşılmaktadır ki, dinlerin evrimi değil, hak dine in-
c›n›n hakim oldu¤u an- sanlar tarafından birtakım batıl inanışlar eklenerek veya bazı emirler ve yasaklar
lafl›lm›flt›r.
göz ardı edilerek dini inançların zaman içinde bozulması söz konusudur.
Avrupa Tarihinde Dinlerin Tahrif Edilmesi
Tarihi Avrupa toplumlarının inanışlarında da benzer bir bozulmanın izini görmek mümkündür. Örne-
ğin Eski Yunan'ın batıl inançları üzerine araştırmalar yapmış olan Axel W. Persson, Tarih Öncesi Yunan
isimli eserinde şöyle der:
582 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 2