Page 64 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 64
Mutasyonların evrimsel bir geliflme sa¤lamadı¤ı açıktır ve
bu gerçek sıçramalı evrim teorisini çıkmaza sürüklemektedir.
Mutasyon bir tahrip mekanizması oldu¤una göre, sıçramalı
evrim savunucularının sözünü ettikleri makromutasyon-
lar, canlılar üzerinde "makro" düzeyde tahribatlar olufltu-
racaktır. Kimi evrimciler, DNA'daki "düzenleyici genler"
(regulatory genes) üzerinde oluflan mutasyonlara umut
ba¤lamaktadırlar. Ama di¤er mutasyonlar için geçerli olan
tahrip edici özellik, bu mutasyonlar için de geçerlidir. Sorun,
mutasyonun rastgele bir de¤iflim olması sorunudur. Genetik bil-
gi gibi kompleks bir yapı üzerindeki her türlü rastgele de¤iflim,
zararlı sonuçlar verir.
Genetikçi Lane Lester ve popülasyon genetikçisi Raymond
Bohlin, The Natural Limits to Biological Change (Biyolojik De¤iflimin
Do¤al S›n›rlar›) adlı kitaplarında söz konusu mutasyon çıkmazını
flöyle anlatırlar:
Sonuçta dönüp-dolaflıp gelinen temel nokta, herhangi bir evrim mo-
delinde, her türlü genetik varyasyonun mutlak kökeninin mutas-
yon olufludur. Bazıları, küçük mutasyonların birikmesi düflüncesi-
nin sonuçlarından rahatsız olmakta ve evrimsel yeniliklerin köke-
nini açıklamak için makromutasyonlara yönelmektedir. Goldsch-
midt'in umulan canavarları gerçekten de geri dönmüfltür. Ancak
makromutasyonlar tarafından etkilenen popülasyonlar, gerçekte ya-
flam mücadelesinde yenik düflen popülasyonlar haline gelmektedir.
Makro mutasyonların, komplekslik artıflı sa¤lamasının (genetik bilgiyi
gelifltirmesinin) ise izi bile yoktur. E¤er yapısal gen mutasyonları (küçük
mutasyonlar) gerekli de¤iflimleri oluflturmakta yetersiz kalıyorlar ise, dü-
zenleyici genler üzerindeki mutasyonlar daha da ifle yaramaz olacaktır,
çünkü adaptasyon sa¤lamayan ve hatta yıkıcı etkiler oluflturacaktır... Bir
nokta son derece açıktır: Mutasyonların, ister büyük isterse küçük olsun-
lar, sınırsız bir biyolojik de¤iflim oluflturabilecekleri tezi, bir olgudan çok
bir inanç olarak kalmaya devam etmektedir. 38
Gözlem ve deneyler, mutasyonların genetik bilgiyi gelifltirmedi-
¤ini ve canlıları tahrip etti¤ini gösterirken, sıçramalı evrim savunu-
cularının mutasyonlardan büyük "baflarılar" beklemeleri, açık bir
tutarsızlıktır.
Dar Popülasyonlar Yan›lg›s›
Sıçramalı evrim savunucularının vurgu yaptıkları ikinci
kavram, "dar popülasyonlar" kavramıdır. Buna göre, yeni
bir türün oluflumunun, ancak sayıca son derece az hayvanı
ya da bitkiyi barındıran topluluklarda gerçekleflti¤ini ifa-
de ederler. Bu iddiaya göre, çok sayıda hayvanı barındı-
ran popülasyonlar, evrimsel bir geliflme göstermezler ve
"stasis" (dura¤anlık) halini korurlar. Ancak bu popülas-
yonlardan bazen küçük gruplar ayrılır ve bu "izole" grup-
lar sadece kendi içlerinde çiftleflir. (Bunun ço¤u zaman
co¤rafi flartlardan kaynaklandı¤ı varsayılır.) Kendi içlerinde
62 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 2