Page 672 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 672
KNM-ER 1472 Uyluk kemi¤i. Bu uyluk kemi¤i, günümüz insan›nkinden farks›zd›r. Bu kemi¤in Homo habilis fo-
silleriyle ayn› tabakada, ancak birkaç kilometre ötede bulunmufl olmas›, Homo habilis'in iki ayakl› bir canl› ol-
du¤u gibi yanl›fl bir yoruma yol açm›flt›. 1987 y›l›nda bulunan OH 62 fosili ise Homo habilis'in hiç de san›ld›¤›
gibi iki ayakl› bir canl› olmad›¤›n› gösterdi. Bugün çok say›da bilim adam› Homo habilis s›n›flamas›n›n, Austra-
lopithecus'a çok benzer bir maymun türü oldu¤unu kabul etmektedir.
nu" anlamına gelen Australopithecus habilis olarak sınıflandırılması gerektiğini söylediler. Çünkü
Homo habilis, Australopithecus ismi verilen maymunlarla birçok ortak özellikler taşıyordu. Aynı
Australopithecus gibi uzun kollu, kısa bacaklı ve maymunsu bir iskelet yapısına sahipti. El ve ayak
parmakları tırmanmaya uyumluydu. Çene yapıları tamamen günümüz maymunlarınınkine benzi-
yordu. 630 cc.'lik beyin hacimleri de bunların birer maymun olduklarının bir göstergesiydi. Kısacası
bazı evrimciler tarafından bir ara form olarak gösterilen Homo habilis, gerçekte tüm diğer Australopit-
hecuslar gibi soyu tükenmiş bir maymundu.
İlerleyen yıllarda yapılan araştırmalar, Homo habilis'in gerçekten de Australopithecus'tan farklı bir
canlı olmadığını ortaya koydu. 1984 yılında Tim White tarafından bulunan ve OH62 ismi verilen iske-
let ve kafatası fosili, bu türün günümüz maymunlarınınki gibi küçük beyin hacmine, dallara tırman-
maya yarayan uzun kollara ve kısa bacaklara sahip olduğunu gösterdi.
Amerikalı antropolog Holly Smith'in 1994 yılında yaptığı detaylı analizler de yine Homo habilis'in
aslında "homo" yani insan değil, maymun olduğunu gösterdi. Smith, Australopithecus, Homo habilis, Ho-
mo erectus ve Homo neandertalensis türlerinin dişleri üzerinde yaptığı analizler hakkında şöyle diyordu:
Dişlerin gelişimi ve yapısı kriterine dayanarak
Australopithecus ve Homo habilis s›n›flamalar›na dahil
yaptığımız analizler, Australopithecus ve Homo habi-
edilen maymunlar›n dik yürüdükleri yönündeki iddia,
lis türlerinin Afrika maymunlarıyla aynı kategori- Fred Spoor'un yönetiminde yap›lan iç kulak analizleri ta-
de olduklarını, ancak Homo erectus ve Neandertal raf›ndan yalanlanm›flt›r. Spoor ve ekibi, iç kulaktaki den-
ge merkezlerini karfl›laflt›rarak yapt›klar› incelemelerde,
türlerinin günümüz insanlarıyla aynı yapıya sa-
her iki s›n›flaman›n da günümüz maymunlar›na benzer
hip olduğunu göstermektedir. 143
bir hareket biçimine sahip oldu¤unu göstermifltir.
Aynı yıl Fred Spoor, Bernard Wood ve
Frans Zonneveld adlı üç anatomi uzmanı, çok
farklı bir yöntemle yine aynı sonuca ulaştılar.
Bu yöntem, insan ve maymunların iç kulakla-
rında yer alan ve denge sağlamaya yarayan
yarı-çembersel kanalların karşılaştırmalı ana-
lizine dayanıyordu. Spoor, Wood ve Zonne-
veld vardıkları sonucu şöyle özetlediler:
Fosil hominidler arasında, günümüz insanı mor-
folojisini gösteren ilk tür Homo erectus'tur. Tersine,
güney Afrika'dan gelen ve Australopithecus ve Pa-
ranthropus olarak yorumlanan kafatasındaki yarı
dairesel kanal boyutları, günümüze kadar yaşayan büyük maymun-
lara benzemektedir. 144
Stw 53 adındaki Homo habilis örneği üzerinde incelemeler
yapan Spoor, Wood ve Zonneveld, "Stw 53'ün, Australopithe-
cineler'den daha az iki ayaklı davranışları gösterdiğini"
buldular. Bu H. habilis örneğinin Australopithecus türün-
den çok daha fazla maymuna benzediği anlamına gel-
mektedir. Dolayısıyla söz konusu bilim adamları, Stw
53'ün "Australopithecineler ve H. erectus'da görülen
morfolojiler arasında ara geçiş olması mümkün değildir."
sonucuna vardılar. 145
670 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 2