Page 92 - Kuran'dan Genel Bilgiler
P. 92

de k›yamet günü aralar›nda hüküm verecektir. (Casiye Suresi,  16-17)
          Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (içindeki derin anlamlar›, hik-
          met ve hükümleriyle gere¤i gibi) yüklenmemifl olanlar›n durumu, kosko-
          ca kitap yükü tafl›yan efle¤in durumu gibidir. Allah'›n ayetlerini yalanla-
          yan kavmin durumu ne kötüdür. Allah, zalim bir kavmi hidayete erdir-
          mez. (Cuma Suresi, 5)
          Hz. Musa'y› Yalanlamalar›
          Andolsun, biz ‹srailo¤ullar›ndan kesin söz alm›fl (misak) ve onlara elçi-
          ler göndermifltik. Onlara ne zaman nefislerinin hofluna gitmeyen bir
          fleyle bir elçi geldiyse, bir bölümünü yalanlad›lar, bir bölümünü de öldür-
          düler. (Maide Suresi, 70)
          Andolsun, biz Musa'ya kitab› verdik ve ard›ndan peflpefle elçiler gön-
          derdik. Meryemo¤lu ‹sa'ya da apaç›k belgeler verdik ve onu Ruhu'l-Ku-
          düs'le teyid ettik. Demek, size ne zaman bir elçi nefsinizin hofllanmaya-
          ca¤› bir fleyle gelse, büyüklük taslayarak bir k›sm›n›z onu yalanlayacak,
          bir k›sm›n›z da onu öldürecek misiniz? (Bakara Suresi, 87)
          Bir fitne olmayacak sand›lar, körlefltiler, sa¤›rlaflt›lar. Sonra Allah, tev-
          belerini kabul etti, (yine) onlardan ço¤unlu¤u körlefltiler, sa¤›rlaflt›lar.
          Allah yapmakta olduklar›n› görendir. (Maide Suresi, 71)

          ‹man Etmek ‹çin Allah'› Görmek ‹stemeleri
          Ve demifltiniz ki: "Ey Musa, biz Allah'› apaç›k görünceye kadar sana
          inanmay›z." Bunun üzerine y›ld›r›m sizi (kendinizden) alm›flt›. Ve siz ba-
          k›p duruyordunuz. Sonra flükredesiniz diye, sizi ölümünüzden sonra di-
          rilttik. (Bakara Suresi, 55-56)

          Allah'›n ‹srailo¤ullar›na Verdi¤i Nimetler
          Bulutlar› üzerinize gölge k›ld›k ve size kudret helvas› ve b›ld›rc›n indir-
          dik. Size r›z›k olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik). Onlar bi-
          ze zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler. Ve hat›rlay›n, de-
          mifltik ki: "fiu flehre girin ve orada istedi¤iniz yerde bol bol yiyin, yaln›z-
          ca secde ederek kap›s›ndan girerken 'dile¤imiz ba¤›fllanmad›r' deyin;
          (biz de) hatalar›n›z› ba¤›fllayal›m; iyilik yapanlar›n (ecirlerini) artt›raca-
          ¤›z." Ama zulmedenler, kendilerine söylenen sözü bir baflkas›yla de¤ifl-
          tirdiler. Biz de o zalimlerin yapt›klar› bozgunculu¤a karfl›l›k, üzerlerine
          gökten i¤renç bir azab indirdik. (Yine) Hat›rlay›n; Musa kavmi için su


          92
   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97