Page 94 - Kuran'dan Genel Bilgiler
P. 94

Allah'›n ‹srailo¤ullar›na S›¤›r Kesmelerini Emretmesi
          Hani Musa kavmine: "Allah, muhakkak sizin bir s›¤›r kesmenizi emredi-
          yor" demiflti. "Bizi alaya m› al›yorsun?" dediler. (Musa) "Cahillerden ol-
          maktan Allah'a s›¤›n›r›m" dedi."Rabbine ad›m›za yalvar da, bize nitelik-
          lerini aç›klas›n" dediler. (Musa, Rabbine yalvard›ktan sonra) "flüphesiz
          Allah diyor ki: O ne pek geçkin, ne de pek genç, ikisi aras› dinç(likte bir
          s›¤›r olmal›)d›r. Art›k emrolundu¤unuz fleyi yerine getirin" dedi. (Bu se-
          fer) dediler ki: "Rabbine ad›m›za yalvar da, bize rengini bildirsin." O:
          "(Rabbim) diyor ki: O, bakanlar›n içini ferahlatan sar› bir inektir" dedi.
          (Onlar yine:) "Rabbine ad›m›za yalvar da, bize onun niteliklerini aç›kla-
          s›n. Çünkü bize göre s›¤›rlar birbirine benzer. ‹nflaallah (Allah dilerse)
          biz do¤ruyu buluruz" dediler. (Bunun üzerine Musa, "Rabbim) diyor ki:
          O, yeri sürmek ve ekini sulamak için boyunduru¤a al›nmayan, salma ve
          alacas› olmayan bir inektir" dedi. (O zaman): "fiimdi gerçe¤i getirdin"
          dediler. Böylece ine¤i kestiler; ama neredeyse (bunu) yapmayacaklar-
          d›. Hani siz bir kifliyi öldürmüfltünüz ve bu konuda birbirinize düflmüfltü-
          nüz. Oysa Allah, gizlediklerinizi a盤a ç›karacakt›. Bunun için de: "Ona
          (cesede, kesti¤iniz ine¤in) bir parças›yla vurun" demifltik. Böylece,
          Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir; ki ak›llanas›n›z. (Bakara
          Suresi, 67-73)

          Hz. Musa ile Kendisine ‹lim Verilen Kiflinin K›ssas›
          Böylece ikisi, iki (deniz)in birleflti¤i yere ulafl›nca bal›klar›n› unutuverdi-
          ler; (bal›k) denizde bir ak›nt›ya do¤ru (veya bir menfez bulup) kendi yo-
          lunu tuttu. (Varmalar› gereken yere gelip) Geçtiklerinde (Musa) genç-
          yard›mc›s›na dedi ki: "Yeme¤imizi getir bize, andolsun, bu yapt›¤›m›z-
          yolculuktan gerçekten yorulduk." (Genç-yard›mc›s›) Dedi ki: "Gördün
          mü, kayaya s›¤›nd›¤›m›zda, ben bal›¤› unuttum. Onu hat›rlamam› fley-
          tan'dan baflkas› bana unutturmad›; o da flafl›lacak tarzda denizde ken-
          di yolunu tuttu." (Musa) Dedi ki:  "Bizim de arad›¤›m›z buydu." Böylelik-
          le ikisi izleri üzerinde geriye do¤ru gittiler. Derken, kat›m›zdan kendisi-
          ne bir rahmet verdi¤imiz ve taraf›m›zdan kendisine bir ilim ö¤retti¤imiz
          kullar›m›zdan bir kulu buldular. Musa ona dedi ki: "Do¤ru yol (rüfld) ola-
          rak sana ö¤retilenden bana ö¤retmen için sana tabi olabilir miyim?" De-
          di ki: "Gerçekten sen, benimle birlikte olma sabr›n› göstermeye güç ye-
          tiremezsin." (Böyleyken) "Özünü kavramaya kuflat›c› olamad›¤›n fleye
          nas›l sabredebilirsin?" (Musa:) "inflaallah, beni sabreden (biri olarak)


          94
   89   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99