Page 95 - Kuran'dan Genel Bilgiler
P. 95

bulacaks›n. Hiç bir iflte sana karfl› gelmeyece¤im" dedi. Dedi ki: "E¤er
          bana uyacak olursan, hiçbir fley hakk›nda bana soru sorma, ben sana
          ö¤ütle-anlat›p söz edinceye kadar." Böylece ikisi yola koyuldu. Nitekim
          bir gemiye binince, o bunu (gemiyi) deliverdi. (Musa) Dedi ki: "içindeki-
          lerini bat›rmak için mi onu deldin? Andolsun, sen flafl›rt›c› bir ifl yapt›n."
          Dedi ki: "Gerçekten benimle birlikte olma sabr›n› göstermeye kesinlikle
          güç yetiremeyece¤ini ben sana söylemedim mi?" (Musa:) "Beni, unut-
          tu¤umdan dolay› sorgulama ve bu iflimden dolay› bana zorluk ç›karma"
          dedi. Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karfl›laflt›-
          lar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki: "Bir cana karfl›l›k ol-
          maks›z›n, tertemiz bir can› m› öldürdün? Andolsun, sen kötü bir ifl yap-
          t›n." Dedi ki: "Gerçekte benimle birlikte olma sabr›n› göstermeye kesin-
          likle güç yetiremeyece¤ini ben sana söylemedim mi?" (Musa:) "Bundan
          sonra sana bir fley soracak olursam, art›k benimle arkadafll›k etme.
          Benden yana bir özre ulaflm›fl olursun" dedi. (Yine) Böylece ikisi yola
          koyuldu. Nihayet bir kasabaya gelip yemek istediler, fakat (kasaba hal-
          k›) onlar› konuklamaktan kaç›nd›. Onda (kasabada) y›k›lmaya yüz tut-
          mufl bir duvar buldular, hemen onu infla etti. (Musa) Dedi ki: "E¤er iste-
          seydin gerçekten buna karfl›l›k bir ücret alabilirdin." Dedi ki: "‹flte bu,
          benimle senin aranda ayr›lma (zaman›)m›z. Sana, üzerinde sab›r gös-
          termeye güç yetiremeyece¤in bir yorumu haber verece¤im. Gemi, de-
          nizde çal›flan yoksullar›nd›, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ileri-
          lerinde, her gemiyi zorbal›kla ele geçiren bir kral vard›. Çocu¤a gelince,
          onun anne ve babas› mü'min kimselerdi. Bundan dolay›,  onun kendile-
          rine azg›nl›k ve inkâr zorunu kullanmas›ndan endifle edip-korktuk. Böy-
          lece, onlara Rablerinin ondan temiz olmak bak›m›ndan daha hay›rl›s›,
          merhamet bak›m›ndan da daha yak›n olan›n› vermesini diledik. Duvar
          ise, flehirde iki öksüz çocu¤undu, alt›nda onlara ait bir define vard›; ba-
          balar› salih biriydi. Rabbin diledi ki, onlar erginlik ça¤›na eriflsinler ve
          kendi definelerini ç›kars›nlar; (bu,) Rabbinden bir rahmettir. Bunlar›
          ben, kendi iflim (özel görüflüm) olarak yapmad›m. iflte, senin sab›r gös-
          termeye güç yetiremedi¤in fleylerin yorumu." (Kehf Suresi,  61-82)

          HZ. DAVUD KISSASI
          Rabbin, göklerde ve yerde olan herkesi en iyi bilir. Andolsun, biz pey-
          gamberlerin bir k›sm›n› bir k›sm›na üstün k›ld›k ve Davud'a da Zebur
          verdik. (‹sra Suresi, 55)


                                                                95
   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100