Page 148 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 148
146 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
termek zorunda olduğunu, aksi takdirde elinde bulundurduğu
imkanlarıyla onlara gereken karşılığı verebileceğini düşünerek
pervasızlaşır. Bu nedenle de aksilik çıkartmaktan, terslemek-
ten ve çevresindeki insanları aşağılamaktan hiç çekinmez.
Kenar mahallelerde ise durum çok daha farklıdır. Kabada-
yılığı yaşayan insanlar arasında yetiştiği ve hatta belki de baba-
sı, kocası, oğulları da bu kimselerden oluştuğu için, burada ya-
şayan bir kadın, kabadayı ahlakını her yönüyle yaşar. Bağıra ça-
ğıra mahalle aralarında dolaşmak, küfürler savurarak tartışmak
kadar, mahallenin diğer kadınlarıyla ya da gençleriyle "saç saça
baş başa" kavga etmek de bu kadınlar için oldukça olağan bir
durumdur. Bu şekilde, kendisinden çekinillmesi gereken insan-
lardan olduğunu ve kendisine karşı "hata yapılmaması" gerek-
tiğini çevresine hissettirmeye çalışır.
Cahiliye toplumunda bir de, bu ruhu yaşayan insanların
kendi aralarında bir "üstünlük yarışı" söz konusudur. Kabada-
yı olabilmek için izlenmesi gereken yöntemler, yapılması gere-
ken uygulamalar ve yerine getirilmesi gereken görevler vardır.
Bu unsurların en önemlilerinden biri tavırlarıdır. Konuşma, yü-
rüme, el-kol hareketleri, bakış, duruş, belli bir tarzda olmalı-
dır. Yan yürüme, yukarıdan ve kaş kaldırarak bakma bunlardan
birkaç tanesidir. Özel bir konuşma tarzı benimsenmeli, belirli
kelimeler kullanılmalı, kalıplaşmış hitaplar tercih edilmelidir.
Birtakım aşırılıklar yapmak ve bu tip konularda korkusuz ol-
mak da başlıca özelliklerindendir. Kendisini bu "mertebeye
yükseltecek" bir "sabıkasının" olması şarttır. Cinayet işlemek,
adam yaralamak, kavga etmek, sarhoş olup olay çıkarmak gibi
her türlü şiddet unsuru, söz konusu bu kabadayılık yarışında,