Page 161 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 161
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 159
çalışırken unuttukları bir şey vardır: Ölüm gerçeğini ne yapar-
larsa yapsınlar değiştiremezler. Kuran'da ölümden kaçış olma-
dığı insanlara şöyle hatırlatılmıştır:
Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe
yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile...
(Nisa Suresi, 78)
De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm,
şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gay-
bı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah)a dön-
dürüleceksiniz. O da size yaptıklarınızı haber ve-
recektir." (Cuma Suresi, 8)
Ayetlerden de anlaşılacağı gibi, ölüm her insan için kaçınıl-
maz bir sondur. Dünyanın en zengin, en itibarlı ya da en yük-
sek makam-mevki sahibi de, en güzel insanı da mutlaka ölecek
ve sahip olduğu bu özelliklerden hiçbiri kendisini kurtaramaya-
caktır.
Cahiliye toplumu insanları da bu gerçeği çok iyi bildiklerin-
den, ölümü mümkün olduğunca geciktirmek ve dünyayı biraz
daha yaşamak isterler. Ölüm onları mallarından, evlatlarından,
tüm sevdiklerinden ayıracak ve dünya için harcadıkları emek-
leri boşa çıkaracaktır. Bu nedenle de ölümden şiddetle korkar-
lar. Öyle ki, çoğu zaman "ölüm" kelimesini ağızlarına dahi al-
mak istemez, ölümü hatırlatan insanlara da "düşüncesiz" gibi
yakıştırmalar yaparlar. Ölüm hatırlatıldığında, bu konuyu ko-
nuşmanın gereği olmadığını söyleyerek karşı tarafı sustururlar.
Yaşlılık, hastalık gibi ölümü hatırlatan konularla mümkün
olduğunca muhatap olmamaya çalışırlar. Bu korkuları öyle şid-
detlidir ki, kimi zaman doktora gitmekten dahi tedirgin olur-