Page 163 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 163
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 161
bu kurallara tamamen sahip çıkarlar. Öyle ki bu kuralları birer
kanun gibi kabul edip, hiç ödün vermeden uygularlar. Sözgeli-
mi merdiven altından geçerlerse başlarına kötü bir şey gelece-
ğine inanır, bu nedenle yollarını değiştirirler. Ya da çok güler-
lerse ardından çok ağlayacaklarını düşünür, bu nedenle gülme-
lerine hakim olurlar. Gece vakti mezarlıktan geçemezler. Her-
hangi olumsuz bir kelime duyduklarında tahtaya bir iki kez vu-
rurlar. Kapalı yerlerde kalamaz, başlarına bir kötülük geleceği-
ni düşünürler. Bu kurallar saymakla bitmeyecek kadar çoktur
ve cahiliye insanları bunların her birine karşı derin bir korku
duyar. Eğer bu inançlarının aksini uygulayacak olurlarsa, başla-
rına büyük bir felaket gelmesinden endişe ederler.
Burada düştükleri en önemli hata ise, şahit oldukları her
olayın ve her varlığın Allah'ın kontrolü altında olduğunu unut-
malarıdır. Yoksa ne merdivenin, ne mezarlıktaki kemik parça-
larının, ne de kapalı bir mekanın kendilerine ait müstakil bir
gücü yoktur. Ancak cahiliye toplumu kendi türettiği bu batıl
inançlara karşı beslediği korkularla, kendi elleriyle kendilerine
zorluk oluştururlar.
Cahiliyenin batıl inançlarından bir diğeri de kimi zaman bir
sayının, kimi zaman bir rengin, kimi zaman da bir kişinin fela-
ket getireceği saplantısıdır. Bunların en yaygın olarak bilinenle-
rinden biri 13 sayısıdır. Bu sayının felaket getireceği saplantısı
sanki evrensel bir gerçek gibi kabul edilmiştir. Dünyanın nere-
sine giderseniz gidin, Kuran mantığından uzak olan pek çok
insan bu sayıdan ciddi bir tedirginlik duyar. Yine aynı şekilde
çoğu insan siyah rengin özellikle de kara kedinin felaket işare-
ti olduğunu düşünür. Karşılaştıklarında kediye bakmamaya