Page 160 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 160
158 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
tiviteden alıkoyacak ve böylece zaten kısa olan ömürlerinden
bir kısmını daha tüketmiş olacaklardır. Tam bir ayak bağı olarak
nitelendirdikleri hastalıklar, daha çok para kazanmalarını, gez-
melerini, yemelerini, içmelerini kısacası herşeylerini kısıtlaya-
caktır. Bu da onların sistemlerini kökünden alt üst eder.
Hastalığı böylesine bir bela ve musibet olarak görür ve her
an hastalanma endişesi ile yaşarlar. Buna karşılık müminlerin
hastalığa olan bakış açıları cahiliye mantığına taban tabana zıt bir
yapı gösterir. Öncelikle müminler dünya hayatının bir gün, bir
şekilde, mutlaka son bulacağının çok iyi farkındadırlar. Bu ne-
denle hastalıktan kaçsalar, bir kazaya ya da en azından yaşlılığın
doğal akışına mutlaka yakalanacaklarını bilirler. Bununla birlikte,
ne virüsün ne de bakterinin Allah'ın izni olmadan kimseye yak-
laşamayacağını da unutmazlar. Eğer buna rağmen hastalanıyor-
larsa da bu hastalığı Allah'ın bir hikmetle verdiğini ve kendileri
için pek çok hayır içerdiğini açıkça görebilirler. Allah'a ve kade-
re olan teslimiyetlerinden dolayı da hastalık korkusu gibi bir sı-
kıntıyı hiçbir zaman yaşamazlar. Elbetteki hastalanmamak ve
sağlıklarını korumak için akıllarını sonuna kadar kullanırlar; an-
cak buna rağmen bir hastalığa yakalanırlarsa, ayette de belirtil-
diği gibi güzel ahlak ve sabır göstermeye devam ederler:
... Zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlar-
da sabredenler. İşte bunlar, doğru olanlardır ve
muttaki olanlar da bunlardır. (Bakara Suresi, 177)
Cahiliyenin ölüm korkusu
Cahiliye toplumunun en büyük korkularından biri ise ölüm
korkusudur. Ancak ölümden korkarken ve hiç düşünmemeye